...Tennur Pelin isimli şaire hanımın "SEVGİLİ ÜSTADA" adlı şiirini okuduktan sonra hayali olarak ona verilmiş bir cevaptır;
Nazar etmeseydim kalırdınız ham Devirirdin belki, birçok yeşil çam O zaman yüzünde hiç olmazdı gam Halimden bil dedin de bilmedim mi?
Sevdayı eledim gönül çeşinde Karasevda tattım ben onbeşinde Dolaştım dağları, ceylan peşinde Yolumda öl dedin de ölmedim mi?
Muradım nazardır, baktığım cana Gireyim damarda, dolaşan kana İster kov istersen sürdür ummana Çöllere dal dedin de dalmadım mı?
Aşkın gereğini, bilsen ne ala Zehri yesen bile döndürür bala Ne zaman bulaştı ki sana bela Üstadım bul dedin de bulmadım mı?
Osman NURANİ-26/04/2012
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Merhabalar Osman Bey Bu şiiriniz 11'li hece ölçüsüyle yazılmış ve bazı satırlar 6+5 duraklı bazıları 7+4 duraklı .. Bil ve Öl ayaklarından sonra, DÜŞ ve KOŞ demişsiniz Bunlar sizin şiir anlayışınız mı? Bu anlayışın bir adı var mı? .. Sadece bir tespit olarak yazıyorum ... .......... Selam ve sevgiler, Gözüne acı yaş değmesin ..
…Kıymetli dost güzel insan, esasen yaza bilen için teoride öğretilen kafiye ile yazmanın “yemede yanında yat” tadı vereceğini alenen ifşa ettim. bu fakir yeni bir tarz dayatmış değildir. Kafiye yapmak için kafiye kondurmanın doğru olmadığını haykırıyorum. Kusursuz ya da kusursuza en yakın kafiye kullananlar için zaten bir diyeceğimiz olamaz. Ama gecekondu kafiye, plastik bebek kafiye ve durak kondurmaktansa redif ya da benzeş seslerle yazmanın daha doğru olacağını haykıran biriyim.
…kısaca ille kafiye ve durak yapmak için sırf birbiriyle kafiye olan örneğin;
Kaldır, baldır, çaldır sözcüklerini bir araya getirerek bir şiir yazmanın doğru olmadığını iddia eden biriyim. Şiiri anında irticalen yazarım. Elbet üstünde çalıştıklarım daha bir güzel oluyor.
…zatım hele hele durak yapmayı hiç düşünmemiştir. Durak yapmak anlamları hepten katletmektedir. Kısaca teorik olarak öğretilenlere sadık kala bildiğim kadar kalarak hece şiirine hizmet vazifemdir.
…içten ve tüm samimiyetimle sizi tebrik eder başarılar dilerim.
Sayın Nurani, Ben Türk Şiirinde yeni çığır açacak bir yöntem, tarz bulmuş değilim. Sadece Hece Şiirinin kırmızı çizgilerinden söz ettim. Sağ olun nezaket göstermişsiniz. Demem o ki, şiirlerinizi bu şekilde yazarsanız kendinizi tatminden öteye gitmez. Kimse itibar etmez bunlara .. Şiirin Alfabesini bilen dahi değer vermez. Dost acı söyler ... Ben böyle yazıyorum demekle iş bitmiyor ... Umarım bundan sonra güzel şiirlerinizi okuruz ... Selamlar, sevgiler Samsun'dan .... ......... Gözüne acı yaş değmesin ..
Murat, nazar etmek baktığım cana Maşuğun olam damardaki kana İster sürgün eylesinler ummana Çöllere dal dedin de dalmadım mı?
Aşkın fendini bilirsen ne ala Zehiri yeyip çevirirsin bala Ne zaman ki bulaştı sana bela Üstadım bul dedin de bulmadım mı?
…kıymetli OBALI dobra dora ben istesem düş yerine en uygun olan 3.kıtada “dal” 4. kıtada “bul” sözcüklerini kafiye olarak kullana bilirdim. Yani imalat plastik bebek kondura bilirdim. O zaman kendimle kendi tarzımla çelişkiye düşmüş olurdum.
…Ne demiştik doğrusu ve en güzeli sizin de bildirdiğiniz ve teori olarak öğretilen kafiye sistemi demiştik ama kusursuz ya da en az kusurla uygulaya bilmek demiştik. Ama biz yine irticalen “ İster sürgün eylesinler ummana “ dizesinden sonra en uygun içimizden gelen şekliyle öyle uygulamıştık. Sizin bu güzel uyarınıza uyarak en az zararla olacağını düşündüğüm “dal” sözcüğünü kafiye olarak 3. kıtada “bul” sözcüğünü de 4. kıtada kullanıyorum.
…Kıymetli dost güzel insan, esasen yaza bilen için teoride öğretilen kafiye ile yazmanın “yemede yanında yat” tadı vereceğini alenen ifşa ettim. bu fakir yeni bir tarz dayatmış değildir. Kafiye yapmak için kafiye kondurmanın doğru olmadığını haykırıyorum. Kusursuz ya da kusursuza en yakın kafiye kullananlar için zaten bir diyeceğimiz olamaz. Ama gecekondu kafiye, plastik bebek kafiye ve durak kondurmaktansa redif ya da benzeş seslerle yazmanın daha doğru olacağını haykıran biriyim.
…kısaca ille kafiye ve durak yapmak için sırf birbiriyle kafiye olan örneğin;
Kaldır, baldır, çaldır sözcüklerini bir araya getirerek bir şiir yazmanın doğru olmadığını iddia eden biriyim. Şiiri anında irticalen yazarım. Elbet üstünde çalıştıklarım daha bir güzel oluyor.
…zatım hele hele durak yapmayı hiç düşünmemiştir. Durak yapmak anlamları hepten katletmektedir. Kısaca teorik olarak öğretilenlere sadık kala bildiğim kadar kalarak hece şiirine hizmet vazifemdir.
…içten ve tüm samimiyetimle sizi tebrik eder başarılar dilerim.
Sayın Nurani, Ben Türk Şiirinde yeni çığır açacak bir yöntem, tarz bulmuş değilim. Sadece Hece Şiirinin kırmızı çizgilerinden söz ettim. Sağ olun nezaket göstermişsiniz. Demem o ki, şiirlerinizi bu şekilde yazarsanız kendinizi tatminden öteye gitmez. Kimse itibar etmez bunlara .. Şiirin Alfabesini bilen dahi değer vermez. Dost acı söyler ... Ben böyle yazıyorum demekle iş bitmiyor ... Umarım bundan sonra güzel şiirlerinizi okuruz ... Selamlar, sevgiler Samsun'dan .... ......... Gözüne acı yaş değmesin ..
Murat, nazar etmek baktığım cana Maşuğun olam damardaki kana İster sürgün eylesinler ummana Çöllere dal dedin de dalmadım mı?
Aşkın fendini bilirsen ne ala Zehiri yeyip çevirirsin bala Ne zaman ki bulaştı sana bela Üstadım bul dedin de bulmadım mı?
…kıymetli OBALI dobra dora ben istesem düş yerine en uygun olan 3.kıtada “dal” 4. kıtada “bul” sözcüklerini kafiye olarak kullana bilirdim. Yani imalat plastik bebek kondura bilirdim. O zaman kendimle kendi tarzımla çelişkiye düşmüş olurdum.
…Ne demiştik doğrusu ve en güzeli sizin de bildirdiğiniz ve teori olarak öğretilen kafiye sistemi demiştik ama kusursuz ya da en az kusurla uygulaya bilmek demiştik. Ama biz yine irticalen “ İster sürgün eylesinler ummana “ dizesinden sonra en uygun içimizden gelen şekliyle öyle uygulamıştık. Sizin bu güzel uyarınıza uyarak en az zararla olacağını düşündüğüm “dal” sözcüğünü kafiye olarak 3. kıtada “bul” sözcüğünü de 4. kıtada kullanıyorum.
Söylenenle, asıl söylenmek istenenin çelişkisine dayalı üstü kapalı ya da dolaylı olarak yapılan yergi amaçlı söz sanatı taşlama ve hicvi çok güzel kullanmışsınız hocam
Saygıdeğer üstadım Osman bey kardeşim Rabbimiz sizden razı olsun emeğine o duyarlı ihlaslı yüreğine edip kalemine sağlık muheteşem anlatımıyla içeriği manidar muhatabına hitaben yazılmış harika bir eser okudum yürekten kutlarım yazan kaleminiz daim olsun harikasınız üstadım paylaşımınız için teşekkür ederim kalbi selam ve saygılarımı sunarım Allaha emanet olun duam ile
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.