31
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
1675
Okunma

GİDİŞİNDEKİ YÜZÜN
Biliyor musun göçmen kızı
Ne zaman görsem düşümde seni
Utanırım sanki suç işlemiş çocuk misali
Mahcubiyetim niye bilmem ama
Melül-mahzun olurum da her uyanışımda
Anlatamam derdimi kimselere
Yani hayra yormaya çalışsa da biçare gönlüm
Uyku girmez bir türlü yorgun düşmüş gözlerime
Asılı kalırken zifiri karanlıklara hasretin
Soluk bir resim gibi yitik yaşanmışlığım canlanır tavanda
Sonra mazi canlanır da hayalimde
Hatıralar içinde sen gelirsin aklıma
Ve bilmem kaçıncı kez ağaran pencerelere yüzünü çizerim
Çizerim ya benzetemem bir türlü sana
Meğer ne zor zanaatmış sensizliğe alışmak
Ve ne zor şeymiş zamanı sensiz yaşamak
Sonra hasretin sarar dört bir yanımı
Hasretin ki yüreğimde bir ok
Hasretin işlenir belleğime nakış nakış, ilmik ilmik
Aklım beynim karma karışık
Yüreğimse kalbur misali delik deşik
Yani senin anlayacağın güzelim
Aşkım ve gururum vuslata pranga
Duygularım yaşanmışlığıma yenik
İşte bu ahval ve minval üzere
Yalnızlığın kol gezerken odamda
Dinmez bir türlü gönül sancılarım
Teselli vermez de çeşit çeşit resimlerin
Seni düşünmekten çıldırır yine baş ağrılarım
Yani sözün özü göçmen kızı
İçimde hala sana ait bir sızı
Yüreğimde yara kaldı gidişinde ki yüzün
KAŞİF KANİ ERTÜRK Eğitimci-şair-yazar
Sarıkaya şair ve yazarlar derneği başkan yardımcısı
5.0
100% (28)