Yazılmamış bir türkü sözü daha var,,
Yüreğimde biliyorum.
Henüz dökülmemiş yürekten dilime,
Ellerim daha başla,, yaz dememiş kaleme,,,
Sabrediyorum bekliyorum böylece..

Şimdi bu dil hangi ezgiyi söylerse söylesin,
Mızrabım hangi tele dokunursa dokunsun,
İçinde sen yoksun...
Hala yazmadığım söylemediğim bir türküsün..
İçinde sen yoksun diye;
Tad vermiyor bana,
Nağmeler,ezgiler,meyler,badeler..

Henüz senin tadın dem almadı içinde,,
Bu yürek bir günbatımına gebe’de,
Sevda sancıları başlamadı daha,
Yazılmamış bestelenmemiş bir türküsün sen,
Kaderimi en derinden anlatacak,
Acılarıma sevinçlerime paydaş olacak,
Umutlarımı,mutluluklarımı paylaşacak,
Adı konmadı henüz bu bir sevda türküsü,,
Bir isim konacak,,
Yazılmadı daha yazılacak...

Sokaklarda uzun eşşek oynayan,,
O saf çucukluk tadında ve kıvamında sevdalanacak,
O cocuksu Işıl ışıl düşler gibi,
Kahpelikten ve ihanetten uzak duracak..
Tertemiz güneş gibi yüreğimizi ısıtacak,
Yolumuzu ışıtacak,,
Umutları sevdaları onurlu ve şerefli bir şekilde kavrayacak,,
Zoru gördüğünde arkasına bile bakmadan kaçmayacak...

Günü geldiğinde yarı yolda bırakıp,
Gerisin geri bakmayacak,,
Ardında can kırıklarına dönüşmüş bir yürek,,
Bırakmayacak..
Dur ....! daha yazılmadı o türkü,,
Hadi sende git işine deme,,
Deme; o sözleri o besteyi hangi yürek yazacak...!

Ah be yar....!
O bir yürek bende var,,,
Varda bilmiyorki bu sevdayı nasıl anlatacak,,
O kadar sevda türküsü yakılmışki asırlardır,,
Bizim sevda türkümüzün,,,
..... sözleri yazılmamış,,,
Ezgisi hiç duyulmamış olacak...

Ve;
Sen hala yazılmamış söylenmemiş bir türküsün bende,,
.............