Eskiden, çok eskidendi
Hiç de fazla etkilemezdi
Yüreği alkol kokan o şarkı kimi sevenleri
Sadece duyulurdu orada burada
Hatta bizzat tarafımdan nameli güftesi
Mırıldanılırdı arada sırada
Takmazdı aşık olmazyan birini doğrusu
Alkol kokan o şarkıyı pek kafasına…
+++
Aşık olmaya görsün bir insan ama
Değiştirirmiş onun huyunu öylesi zamanlarda
Gün gelir ki fark etmediğin o şarkı sana
Olmuş bir yavardağ kıvamında !
Yapışırmış melankolik sözleri o şarkının
Yapışırmış senin dudaklarına…
+++
Hiç duymadığın o küflü nağmeler önceleri
Bir şaheser gibi yansırmış kulaklarına
Sevdiğin insan ellerini bıraktığından beri
Artık sana o şarkı
Cenaze senfonin olurmuş sanki
Ölümcül bir ayrılığın ardından sen
O şarkıyı duydukça...
+++
Bu denli vurucu bir şarkıya dayanmasını bilmelisin ?
Lakin şarkının hikayesini birebir yaşayan sensin
Her ayrılanın bir şarkısı olduğu gibi
Senin olur ah çekerek bir dinlediğin
İlk tınısını duyduğunda bile kendini kaybedersin
Ve yaşamına zehir üstüne zehir eklersin !...
+++
Gözlerin kör, kulakların sağırdır başka nağmelere
Dirilir yüreğinde ki tozlanan duygular birden bire
Dirilir müşterek şarkınız her aklına geldiğin de
Başlarsın isyanlara ve de sık sık inlemelere
Bir günün bin yıla denk düşünce !...
+++
“Bulutun Rengi Vurmadan Cama…”
Akla uğrar bu şarkı yüreğinde ki ayrılık ölümünü duydukça
Bir ceset resmine bürünür seven onu her dinlediğinde
Sensin, sensin bu ne ahhh çare !?
Sensindir ayrılık sonrası o malum cenaze !!!...
+++
Dağılır küflü nağmeler kılcal damarlarına
İlahi bir aşkın imdat haykırışları gibi
Her ne kadar saklasan da yazılmıştır hikayen alnına
Savrulup durursun ikide birde meyhane akşamlarına
Hep o şarkınızın yakıcı furyası saldırırken ruhuna !…
+++
Büyük konuşmamalıymış insan meğerse
Bir sokak şarkıcısının çevresine yaydığı çatlak ses bile
En çarpıcı anlamla ulaşırmış bir ayrılık durumunda sızınca yüreğe
Bu demektir ki asla burun kıvırmaya gelmez
Bir yerler de şarkınızı söyleyen çatlak bir ses
Onun sözlerinin giderek içinizde büyümesine asla gücün yetmez
İnsan sevdiğinden ayrılmadan lakin bir şarkı gücünü hiç belli etmez…
+++
Püskürtür seni sokaklara, meyhanelere bilesin ?
Tökezleyince yüreğin de anti hayat belirtilerin
Durup durduğun yer de dahi sendelersin
Acı acı konuşur senin yerine, acı acı ve derin derin,
Biri dolup, biri boşalan içki kadehlerin !…
+++
Bırak “Bulutun rengi vursun” kendi halinde cama
Paslanan içini alıştırmış olursun ileride daha çok olacak acılara
O şarkıyı sürekli duyup tarifsiz hüzünlere kapılacağına
En iyisi bütünleşerek alıştır kendini şarkının saldırısına
Ancak direnmiş olursun belki öylelikle,
Yüreğinde meydana gelen bir ayrılık ihtilalinin olası sancılarına !...
+++
“Şarap mahzen de yıllanır” derlerdi hani hep yıllarca
Tüm seven yüreklerin indinde yıllanmış oldu artık o şarkı da
”Dertleri zevk edinmek,” adına
Öyleyse zevk edinmelidir dertleri “Bulutun rengi vurmadan cama”
Tabi ki de söz konusu o aşklar değilse halen koma da...
X
X
//////////////////////////
/////////////////////////
İSMAİL HAKKI GÜRCANOK ///
5 / NİSAN /2000 / ŞİLE-AĞVA
- - - - - - - - - - - - - - - - - - -