Elif’inden ruhumu astığın

kelimeleri giyindim pervasızca

sürtükleşip küfürün gün/ahıyla sevişmişliğimin

muhasebesini inatlarına kurban ederken

vakitsiz doğuşumun derdini yüklediğim

tanrıyla hala raks ediyorum haberin var mı?

kurumuş çeşmelerin başında

bir umudun gölgesi bile haramzadelere gebeyse

meleklerin mekanı acuze düşler olmalı

elimdeki elmanın suçlusu

benden önce kim

Naçar bir tanrının yarasına merhem sürecek

günahsız günaha gebe hayatlar doğurmalıyım

turlayıp Tur’u Küdüste göğe yükselmeli

ayıp düşler görmeden

duvarlara yıldızını çizip kızıla boyanmış asırları

sorsunlar Davut’tan

şarap kasesinde içtiğiyle sarhoş olmuyorsa firavun

doyursunlar iyice sulara bırakılan sepetin nuruyla

Doymaz doğurduğum çocuklar ne aşka ne şaraba

siz gidin

ben uyanınca belki gelirim geç kaldığım aşka ve hayata





filizŞahin
(10/04/202
seni özlemeyi seviyorum saatleri )