17
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
2059
Okunma

her şey bir kelime israfıyla başlar
ve hastalıklı bir öd gibi büyür şiir bir kadının söyleyemediklerinde
tutunmak gerekti ama neye
ya da bırakmak gerek tutunduğunu ama nereye
misal hangi dala tutunsan ayakların kesilir yerden
hangi dalı bıraksan boyun kısalır
kimseye bir şey ıspatlamak zorunda değilse insan
nedendir bu telaşı
suyun ve toprağın altını, üstünü arama uğraşı
bazen herhangi bir adam
bir ağaç yeşertir ya hani yüreğinizde
ama o ağacın köklerinde olup bitenden
kuşların bile haberi olmaz
bazen gölgen bile alır başını gider
ve sen hep aynı boyda kalırsın
ama yanılmamalısın
çünkü sen denen en özgün şey o bedenin içinde değildir
hiçbir zaman
zaman zaman hemcinslerinin gözlerinin içine bakar
ve onları da
başka kadınların gözlerinin içine bakarken yakalarsın
işte o an her şeyi görebilir ve hissedebilirsin
her adımda birbirlerine daha da çok benzeyen
o naif ruhlar
kadındı, ne zaman adam oldular
ve direnmeyip tüketime
süslediler dillerini küfürlerle
kör bir kuyu oldu onlar için inanmak
ama bir gün anlayacaklar
ilk doğum sancısında sakladıklarının her şeyi gören gözleri var
seviyorsun sokakları ve kaldırım taşlarını
onlardan arta kalan zamanlarda da kapıları
özellikle aynalı, ahşap ve yalnız olanları
zaman zaman içine giriyorsun aynaların
ama bilmiyor sana bakanlar yine de kimsin, nesin
git gide koyulaşıyorsun bir gize sarılarak
kendi kendine dokundukça
onlardan daha da uzaklaşıyorsun
izliyorsun kendi kendini yaldızlı bir aynadan
ve sonra bir elin attığı bir taş imliyor seni
darmadağın ama
henüz soğumamışsın
ağzında son bir şehadet;
tanrım, beni adanmamış adamlara kurban et!
jir-fhrn
5.0
100% (27)