merhaba annem,
belkide ilk defa kullanıyorum bu kelimeyi sana
çünkü ben gidiyorum, beni affetmeyeceğin kadar uzaklara...
Helalinsem eğer, helal et annem beni bana...

merhaba babam,
sana hiç babam demedim ben, böyle hıçkırarak!
Çünkü gidiyor serseri oğlun, üstelik sen affetmeden...
Özür bendeyken, özür de dileyemem senden
sen yinede küsme bana...

merhaba kardeşim,
biz hiç barıştık mı senle ?
Boşver be! Biz küs kalalım
ki aklım sende kalsın
çünkü ben gidiyorum...
Sakın kendini
ve sakın bir tokat yeme, el oğlundan
yoksa affetme beni, yanarım!

merhaba dostum!
İki duble sigaranın hatrını sorarsan
çıkamayız biz burdan.
Eğer varsa omuz omuza ettiğimiz kavgaların hatrı
düşme bensiz dara
yoksa dar gelir bana, yattığım yer, aldığın nefes...




merhaba kadın, sana geldim...
Uzun yollardan, ihanetine bindimde geldim.
İkramda yoktu ama ben nefret yedim,
molalarda ölü bebekler işedim
ve aşk içtim...
Senin için geldim vedam...
Merhabalar ettimde geldim ;
bir elden bir buse için...
Şımarık bir sevgiye, iki rekat ağlayıp
vicdansız bir yosmayı, kocaman bir aşk sanıp
sadakati aldatarak, şerefle sevişmeye ;
iki avuç toprağa yalnız yattım ben...
İşte şimdi gözüme girdin,
kabir çiçeklerimi ilk sulayansın sen...

A.Sercan
/ 02:08 - 03/07/2011