25
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1364
Okunma
Yıldız ve cenup arası
Uzanan karış idim ben.
Her duada gökyüzüne
Çıkan yakarış idim ben.
Boş çöllerin serabını
Gönüllerin harabını
Peygamberin türabını
Toplayan faraş idim ben.
Mevlâna’nın nefesinden
Üflediği ney sesinden
Döne döne bâdesinden
İçen bir sarhoş idim ben.
Murtaza’nın sağ eliyle
Ol Resul’ün pâk diliyle
Davet edip hoş gülüyle
Surata, vuruş idim ben.
Düşünceye salıp us’u
Hayal edip okyanusu
Dinlemeyip, Dokyanus’u
Kaçan Debernuş idim ben.
Atıp dimağlardan kiri
Üç yüz yıl kalarak diri
Kucaklayıp o Kıtmir’i
Uyuyan Mernuş idim ben.
Bir zamanlar puta taban
Ashab-ı Yemine yaban
Hakk’ı gören cahil çoban
Kefeştetayyuş idim ben.
Mekselina ve Mislina
Yemliha dönüp aslına
Rüyâsındaki nesline
Varan Şazenuş idim ben.
Dilden düşürmeyip zikri
Çok eyleyip Hakk’a şükrü
Batıl denen çürük fikri
Rafa kaldırış idim ben.
Ceylan gibi ak burakla
Göz yaşartan kor firâkla
Gönle düşen bir kurakla
Sırat’a varış idim ben.
Ziya yanar, közlerinde
Riya yoktur, sözlerinde
Vefasızın gözlerinde
Değersiz kuruş idim ben.
Şiirlerin Ziyası
6 nisan 2012
Trabzon
5.0
100% (19)