1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1492
Okunma

“yavru kuğuyu benzetme çirkin ördeğe
bir gün gelir onunla girersin gerdeğe
hiddetlenip gök yüzüne doğru taş atan
başına düşeceğini bilmeli baştan
seviyorum seni bir çiçek koklar gibi
baharda bir demet gelincik toplar gibi
gel artık sevdasında tutuşup yandığım
her aradığımda bana gelir sandığım
binlerce güzellik var içinde sen narsın
evvelimi boş ver bundan sonra sen varsın
herkes kendi eksiğini arasın bulsun
sen yollarında kaybolduğum istanbulsun
bir yol bulup da sana gelmek hüner ister
büyüklük sende kalsın bana bir yol göster
çok çirkinsin nereni sever senin insan
şakaydı hemen bozulma bu gün bir nisan
buhar olsan rüzgar olur sana varırım
bulut olsan sıkar suyunu çıkarırım
gece olur ay semaya asılı kalır
çok nazlanma sen almazsan başkası alır
çok sevdim seni ben coşkun ırmaklar gibi
top peşinde koşan yorgun çocuklar gibi
kararsızsın gitmekle kalmak arasında
gözler hüzünle dolar veda sırasında
ey sevgili sen ki benim heybemde hare
iste canım vereyim senin gibi yare
gözlerin içinde elmaslar saklı kömür
sevseydin beni sen yüz yıl sürerdi ömür
bulutlar ardında saklanmış bir güneşsin
yaşayarak görelim sen nasıl bir eşsin
mazlum ahını alacak bir gün zalimden
başkasından bana ne memnunum halimden
bu gün bir nisan eşek şakası yapalım
şaka gibi insanlara bakakalalım
sabuna basmamak için dikkat edersin
eşeğin arkasındaysan tekmeyi yersin
neden herkesin gözü pahalı markada
ne tarafa dönersen dön mabad arkada…” 01.04.2012
bayram eser