Kırık bir turna kanadına,yükleyip
Yele verdim.Aşk-ı mecaziyi.
Hiç soru sormadan yere çaldım.
Sevginden gayrı, her şeyi...
Kırılmış bir aynayla konuştum,
Her parçasında ağlayan bir adam.
Garip bir aşk artığı,
İğreti bıyığına bulaşan...
Sahte sevdalardan,
Sıyırıp ta ruhumu,
Seni sevdim vakit belli değildi.
Toplayıp ta yağmur yüklü her bulutu
Sana yağdım,vakit belli değildi.
Sonra,
Yüreğime düştü alevler.
Sonra,
Yangınıma kıvılcımdı gözlerin.
Kör kurşuna gerek yok !
Alnımın tam ortasından vurdu özlemin.
Ellerimde,
Boyun bükmüş kır çiçekleri,
Ellerimde,
Kahpe karanlığın asi kirleri,
Kaç kere bozdum.Biliyor musun?
Ağlamam diye ettiğim yeminleri...

Dün gece,
Yıldız kaydı gökyüzünden.
Dün gece,
Yine besteler yaptım isminden.
Bıraktım,
Göz yaşım serildi ömrüne.
Ağır ağır,
Hüzün çaldım semânın göğsüne
Bu sana kuruttuğum son güldü gülüm,
Nerde kaldı Azrail.
Hani nerde ölüm.
İşte bu senin eserin. Biliyor musun...?
Tükenen bir adamım işte.Görüyor musun?

Dün gece,
Yol ortasına bıraktım düşlerimi.
Dün gece,
Yangınından çaldım sönüşlerimi.
Sonra,
Baş kaldırdım kendime.
Uçarı bakışlar resmetti hasreti,
Yürek çölümde seyirdi vahalar,
Sonra,
Selam yolladım.
Sızıya çalan yedi rengine.
Sonra,
Bin bir seraba daldım.
Sonra,
Sessiz sedasız yürüdüm,
Bedenimde çöl rüzgarları...
Sonra,
Ellerim cebimde.
Ceplerimde yangın mirası külün,
Sana kavuşmaksa Azrail’le düğün
Ardıma bakmadan ölürüm gülüm...

Sahte sevdalardan,
Sıyırıp ruhumu,
Seni sevdim vakit belli değildi.
Toplayıp da yağmur yüklü her bulutu
Sana yağdım,vakit belli değildi.
Görür müyüm? Bilmem ki
Geceden sonra sabahı
Uyanır mı? Yanağıma küskün gamze
Sorularım biter mi?sorguların içinde.
Mahzun bakış güler mi?
Ben;hasretinde buldum aşkı
Ve yokluğunda sardım ayrılıkları.
Ne olur ayıplama,
Yoluna kurban bu adamı.

Engin Badem