Mesai bitti,beş çayı almadan demini, sarıver ruhumu
elimde kandan hikayeler,turkuvaz hüzünler
bu akşam ki yüzüm çorak topraklara müsavi
paradoks hisler üretmekten sıkılmadı fikri atölyeler
sokaktaki pejmürde kadın dilenmeye gelmeden
çık içerimden kapılar gıcırtılı melankoniye kilitlenmeden

ve sakın kızma bileklerimi hoyratça kestiğim için
kırmızıyı sevdiğini inkar edemezsin renklerin amentüsünde
kızacak ne var zaten,kısacık bir hayatın memuriyetine girişmişken
tut ellerimi yasak bedenimin tel örgülerine aldırış etmeden
beşaret mesajları verelim,biraz da çayımızdan
iftiraktan sancıları tanrı edinen mülteci kamplarına
aşk-ı memnu isen de gel be canım
her zaman,her dem yeşil yanıyor çılgınların trafik lambası

bilirsin biraz eski kafalıyım,gramafon olmasa da odamda
bir o.gencebay klasiği ile ağırlarım seni
tam o esnada biraz ağlayalım sevgilim
biraz daha sonra
daha da artarak birazlar
ağlama deme sakın
rab’de sever bu tür şarkıları . . .