Neler oluyor du?Hakim ve yardımcıları,
arkada bir kapı açıldı,
Tek bir ses,HERKES AYAĞA KALKSIN,
diye bağırırken Binoş şaşırdı,
Eliyle bir işaret oturabilirsiniz dediğinde,
herkes sus pus dinliyordu,
Bir gürültü şimdi masada bir tokmak sesi ,
dışarıya atarım diye uyarıldı..



Zavallıcık kısacık saçları,
yorgun yosununa kapanmış gözkapakları,
Sanık sandalyesinde şaytanlar gazabına ,
uğramış oturuyordu,
Yinede gülümserken,başı dik kalbi temiz ,
mağrur,dualı, onu çoğu kişi biliyordu,
Ekmeğe tuz basar da yinede çalmaz,
şerefiyle yaşamış insandı,
Ahlaksızlık mı bu yaşa kadar uğramamışta,
Şimdimi uğrasındı...


Dudaklarını sıktı,lanet olsun ,
esas suçlular dışarıda. O yargılanıyordu,
Dünya edepsizlerin bayrağını sallayıp,
müttefiklerine koyu bir saf tutuyorken,
Buna izin vermeyecekti,birşeyler yapmalıydı,
Herhangi biri değildi,bir soyad taşıyordu ve korumalıydı,
Jüri üyeleri ve hakimler kurulunun aldığı karar sonrası
Savcılık ve dinlenilen yalan yeminlerle ,
karar temyize kapalıydı..


Ne yapacaktı?susacakmıydı?,
susmalımıy dı?duruşmalar peşpeşe,
Karanlık bir hücrede ,lanet ettiği gece,
bir melek geldi,
minik kalın demirlerle örülü penceresine
Gülümserken korkma ,sakın korkma bekle ,diyordu,
RABBİN adaleti,
öyle büyük ki,GÖRECEKSİN deyip kayboldu..


binoş
yine kayıp sayfaarım be iştee,
şiir kıyısından akan başı dik tertemiz yaşam ileee...