PUSLAR
Rüzgâr yoktu
Bugün, hayatın içinde Başka rüzgârlar esiyordu Karabasan haberler Ortalıkta dolaşıyordu Ortak fikir İnsanlar, insanlık Artık çıkar peşindeydi İnsan, insanlık için İnsan, doğal yaşam için Kılını bile kıpırdatmıyordu Aksine, değer olarak ne varsa Tüketiyor, eziyor, yok ediyordu Hepsini attım bir köşeye Bugün sizlerle uğraşamam diye Kış başlangıcında Yağan yağmurlarla Temizlenmiş gökyüzünde Islanmış, çamurlanmış yeryüzünde Dolaşmak için çıktım sokaklara Beton, asfalt yollardan kırlıklara Bahar günlerinin aksine Doğa başka güzellikler taşıyordu Gökyüzünden aşağılara inen Yeryüzünden yukarılara yükselen Islaklık, nem, insanın içine işliyordu Doğanın uykuya yatmaya hazırlandığı Bahara doğacak fidelerin saklandığı Tohumların bahara korunduğu anlardı Yaşam yeniden doğuşa Yeni ümitlerle, yepyeni bir yaşama Uykuya yatarak hazırlanıyordu Bunu duymak, hissetmek bir yaşamdı Her ıslaklık, nem, yaşamın kaynağıydı Doğada yağmurlarla ıslanan hayat İnsanı ağlatan, sızlatan hayat Yeni doğumlara, yeni ümitlere Fidelerini sulamaktaydı Çoğu zaman, karıştırır insan Gördüğüm mü, görmek istediğim mi? Gözyaşını tanımayan hayatla Yağmurlarını bilmeyen doğaya İnsan ne söyleyeceğini bilebilir mi? İnsan çoğu zaman Sadece görmek istediklerini görür Hani bir söz vardır Ben gördüğüme inanırım diye Ben bu söze kesinlikle inanmam İnsan çoğu zaman Gördüklerine değil Görmek istediklerine inanır Bugün doğada, yaşamda Görmek istediklerimi değil Doğayı, yaşamı görmek için Dolaşmak istedim farklılığıyla Çıktığım tepelerden Ardıma dönüp baktığımda Puslar arasında bir yaşam vardı Yeşilleri tüketilmiş Betonları yükseltilmiş Doğayı asfaltlarıyla karartmış Canlılığın üzeri örtülmüş Sanki mezarlık gibiydi Arada bir görünen yeşillikler Mezarlar üzerine konan çiçekler gibiydi Sessizliklerin içinden Ölüyoruz diyen çığlıkları hissettim Hâlbuki biraz önce bende aralarındaydım Bütün benliğimde düşünmeye başladım Acaba, benden de çığlıklar yükseliyor muydu? Birileri, benim de çığlıklarımı duyuyor muydu? Bir müddet sonra çığlıkların içine dönecektim Gördüklerimle, hissettiklerimle değişecek miydim? Islak havanın Islak yeryüzünün Islaklığını bütün gücümle içime çektim. Gözlerimi yumdum Bütün bilgilerimi yoğurdum Hissettiklerimle kavruldum Betonlar içinde geleceğe Bütün gücümle fideleşecektim Fidelerimden umuda filizler verecektim İçimi garip bir huzur kapladı Sanki şu an, şurada ölseydim Sanki şu an, şurada yaşasaydım Sanki aralarında hiç fark yoktu Her ikisi de doğanın kucağında Yaşamlara umut hazırlıyordu Bugün içimi, karartmaya alışkın Bütün puslu görüntüler İçimde yeni fideler oluşturuyordu Kalbim sevinçle atmaya başladı Beni geleceğin çiçekleri karşıladı 26 Kasım 2008 - İzmir |