Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Hüseyin Akdemir
Hüseyin Akdemir

BİR SİLİNDİR GEÇTİ ÜZERİMİZDEN 16

Yorum

BİR SİLİNDİR GEÇTİ ÜZERİMİZDEN 16

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1178

Okunma

BİR SİLİNDİR GEÇTİ ÜZERİMİZDEN 16

eli kolu bağlıydı
dışarı çıkamıyordu
en kötüsü de
hiçbir yerden
hiç kimseden haber alamıyordu
adeta bir kabus görüyordu.
yalnız başına
kimsesiz
dilsiz
sıkıntıdan çatlayacaktı
kararını verdi
dışarıya çıkıp
becerebilirse eğer
sağdan soldan biraz haber alacaktı
en çok da İstanbul’u arkadaşlarını
merak ediyordu
Esma’nın da içinde bulunduğu
kırsaldaki
dağdaki
devrimci arkadaşlarının durumu
daha da vahim görünüyordu.
kimliği cebindeydi
kontrol etti yine de
havalar serindi
ceketinin üzerine parkasını giydi
ve dışarı çıktı
kahvelerin ve küçük dükkanların sıralandığı
çarşıya doğru yürüdü
dışarıya çıkma yasağı yoktu
ama yine de sokaklarda
sivillerden çok askerler dolaşıyordu
televizyonu açık olan bir kahveye girdi
kalabalık sessizdi
herkes pür dikkat
televizyon izliyordu
televizyonda
milli marşlar eşliğinde
askerler geçiyordu
müziğe ara verildi
ekranda
milli güvenlik konseyi başkanı
Kenan Evren göründü
konseyin diğer dört üyesi yanındaydı
yüce Türk milleti diyerek konuşmaya başladı

büyük Atatürk’ün bize emanet ettiği ülkesi ve milletiyle bir bütün olan Türkiye Cumhuriyeti devleti, son yıllarda izlediğiniz gibi dış ve iç düşmanların tahrikiyle varlığına, rejimine ve bağımsızlığına yönelik fikri ve fiziki haince saldırılarla karşı karşıyadır.
Devlet ve organları çalışamaz duruma gelmiş, siyasiler bu duruma seyirci kalmıştır. Atatürkçülük yerine irticai ve diğer sapık ideolojilerle fikirler üretilerek ilk okullardan üniversitelere kadar çocuklarımız ve gençlerimiz zehirlenmiştir. Devlet, güçsüz ve aciz duruma düşürülmüştür.

aziz Türk milleti
işte bu ortam içinde Türk Silahlı Kuvvetleri iç hizmetler kanununun kendilerine verdiği yetkiyi kullanarak dünden itibaren ülkenin tüm yönetimine el koymuştur. halkımızı, anne babaları üzen, vatandaşı canından bezdiren anarşi olayları dünden itibaren son bulmuştur. bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki, Türk Silahlı Kuvvetleri görevinin bilincindedir ve ülkemizin huzuru için görevdedir.
Dünden itibaren hükümet feshedilmiş, parlamento dağıtılmış ve milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırılmıştır. Bütün yurtta sıkı yönetim ilan edilmiş yurt dışına çıkışlar yasaklanmıştır.
Aziz milletimizin sakin olup beklemesini ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize güvenmesini temenni ediyor, 12 eylül harekatımızın hayırlı uğurlu olmasını cenabı Allahtan diliyorum.

kahvede oturan herkes suskundu
balcı’nın oğlu Seyit öğretmen
duyduklarına inanamıyordu
boğazı tıkandı yutkundu
etrafına baktı şöyle
insanları süzdü
çoğu yoksul hem de işsizdi
televizyonda haberlerin sonunda
tanınmış gazeteciler
ve farkı insanlarla
söyleşi yapılıp
12 eylül hareketi ile ilgili
düşünceleri soruldu
hemen herkes mutluydu
çok geç kaldılar deniliyordu
memleket elden gidecekti
komünistler gelecekti
diyordu bir diğeri
ve Türkiye’nin her yerinde insanlar
korkudan susup pusmuştu
İstanbul Ankara’da bile
bu darbeye karşı
hiçbir tepki olmamıştı
tam kalkıp gidecekti ki
yeni bir haber duyurusu geldi
oturup son haberi dinledi
Adalet Partisi Genel Başkanı
Süleyman Demirel
ve
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı
Bülent Ecevit
tutuklanıp
Zincirbozan’a götürülmüştü
Erbakan da yakalanmış
ama Alparslan Türkeş kaçmıştı
kahvedekilerden biri
bunları idam edecekler dedi
tıpkı Menderes gibi dedi bir diğeri
assınlar bu şerefsizleri
canımızdan bezdirdiler bizleri
her gün korkumuzdan ölüyorduk
çok şükür askerimiz geldi de kurtulduk
diyerek
sevinerek
yüksek sesle konuşuyorlardı
üç beş asker birden içeriye daldılar
kimlik kontrolü yapacaklardı
herkes ayağa kalkıp ellerini başının üzerine koysun
ve hareket etmeden beklesin, dediler
tek tek herkesin kimliğine baktılar
yanında kimliği olmayanı alıp
dışarıda bekleyen askeri araca koydular
balcı’nın oğlu Seyit öğretmen
göz ucuyla
camdan dışarıya baktı
askeri araç insanla doluydu
kimse konuşmadan bekliyordu
Seyit’in kimliğine bakan asker
komutanım, diyerek üstüne seslendi
yabancı bu, buralı değil
komutan
Seyit’in karşısına gelip
ne arıyorsun burada dedi
öğretmenim efendim
efendim yok, diyerek parladı komutan
öğretmensin ama
bir askere nasıl hitap edeceğini bilmiyorsun
komutanım diyeceksin
nerde öğretmensin?
yeni atandım komutanım, dedi seyit
bir hafta önce buraya taşındım
bakın, bu da atama yazım, diyerek
cebindeki yazıyı çıkarıp verdi
komutan,
burada ne işin var
otur evinde bekle, dedi
korkuyla
ve çekingen
tamam komutanım, diyebildi
aslında aklında
postahaneye gidip
babasına telefon etmek vardı
ama askerlerin bu katı tutumundan sonra
bundan da caydı
birkaç gün sabredip dayanmalıydı
askerlerle birlikte dışarıya çıktı
evine doğru yürümeye başladı
yapabileceği hiçbir şey yoktu
ocağı yakıp
üzerine çay suyu koydu
radyosunu açtı hemen
sonra yatağın üzerine oturdu
hala şoktaydı
uğruna canını bile verebileceği
işçiler
köylüler
yoksullar
korkudan sinmiş evlerinde
ve bu güzelim memlekette
askerler sokaktaydı
sonra babasını düşündü
iyi ki kitaplarımı getirmemiş
dedi içinden
yoksa bu sabahki aramada
hapı yutmuştum
ve de kesinlikle tutuklanmıştım
acaba, babam ne yaptı kitaplarımı?
saklar mı
yoksa götürüp yakar mı?
başına bir iş gelmese bari…

çayla birlikte
yiyecek bir şeyler atıştırırken
bir yandan da radyo dinliyordu
henüz her şeyi
kavramış
anlamış değildi
darbenin boyutunu
amacını
henüz kestiremiyordu
ve radyo
her yarım saatte bir
haberleri veriyor
özellikle de
darbecilerin başı
kenan evren’i konuşturuyordu
ve saatler geçtikçe
radyoyu dinledikçe
balcı’nın oğlu Seyit
işin boyutunu
ve tehlikesini
biraz daha kavrayıp korkuyordu
gecenin bir vakti
artık iyice yorgun düşmüştü
radyonun sesini kıstı
açık bırakıp
lambayı söndürdü
ve yatağına uzandı

ertesi sabah sokakta
yine asker kontrolünden geçti
ve okuluna gitti
müdür dahil
diğer dört öğretmen de gelmişti
okulun etrafı ve önü
askerlerle çevrilmişti
müdür
öğretmenlerle toplantı yaptı
herkesi tanıştırdı
ve ertesi sabah
okulun açılacağını hatırlattı
herkes memnundu
askerlerin darbesinden
bıkmıştı herkes
her gün gelen ölüm haberlerinden
üç günden bu yana
koskoca ülkede
bir kişi bile
anarşi dolayısıyla ölmemişti
insanlar
huzuru
ve korkusuz yaşamayı özlemişti
şimdilik
huzurun
gerçekten geldiği görünüyordu
sonrasında neler olacaktı
bunu henüz kimse bilmiyordu
öğretmenler müdürle toplantıdayken
dışarıda bekleyen askerlerden biri
içeriye girdi
ve onların yanında ayakta bekledi
komutanımın emridir, dedi
müdür
her öğretmene
programını belirleyip görev verdi
balcı’nın oğlu Seyit öğretmen
mesleğinin ilk yılında
birinci sınıfların derslerine girecekti

DEVAM EDECEK...

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 
Bir silindir geçti üzerimizden 16 Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Bir silindir geçti üzerimizden 16 şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİR SİLİNDİR GEÇTİ ÜZERİMİZDEN 16 şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL