1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1702
Okunma

-c-
kış geceleri terleyen çarşafları seremez kimse balkonuna
ince dudaklarıyla bir çay yaprağı kanarken demlik de
aşk acısını anlatır canı sıkılmaktan sıkılanlar
bir de üstüne kelime fazlalıkları
açık tımarhanelerde sokak adları, cadde araları
mazgalların üstünde her taksim bir kedi ölüsü
asfaltların tam da refüze olduğu yer de bir kadına ait iki çizme
dün polisler karakola götürmüşlerdi o kadını
üzerinde hiç kimseye ait bir manto parçası
-xcıx-
ne kadar acı bir manzara yaşamak belası
derdini çekenlerin, dert anlatma isteği kalmamalı
dostları paçavra yapan yürek de büyüyen mavi sivilceler
her denizin kabarması bana da aynı ölümü hatırlatır
on beş sene haber alamadığın bir dostunun sesi gibidir yağmur
ne kadar uzak da olsa, hep bir yerleri ıslatmak zorundadır
pembe ve ince bir bluzu kurtarmak için en kaliteli deterjan lazım
biraz da Paris’de mavi öpücük esintileri İstanbul’a doğru
her yalanın kendine göre haklılık derecesi olduğundan
şu megafondan bağıran adamın engellenemeyen çırpınışı
birkaç dakika sonra yine kış uykusuna çekilirken
bir manası olmalı diyen Güneyli bir şairin ağzında erik rakısı
kuşlar
böcekler
ağaçlar
analar
...
her tekrar edildikçe, daha fazla unutulanlar
-xcvııı-
hayatı anlamaya çalıştığından beri artık çocuk olmayı sevmiyor adam
ne kadar da üzücü bir durum
her şantörün bir İngiliz takıntısı olmalı, İskoçlar’a karşı
daha fazlası Westham’da holigan kavgaları
oysa umurunda dahi değil Musa’nın, bizim mahallenin sıhhi tesisatçısı
İstanbul’da öldü yine birkaç martı
ses vermekten bıktı kahve makinesi
günde birkaç milyon defa aynı tıkırtı:
-hazır köpüklü, pardoné umutlu kadın kahvesi
deri koltuklarda daha erken kirlenildiğini bilmez sevişmelerin
ustası porno sanatçıları
bir savaşı yaratmak için, kaşınmak lazım geceleri; hatta tırmalanmak
Barselona’da modern bir hafta daha geçirmek isterken
kesif kokusuyla kırmızının altında ezilen üzüm çekirdekleri
ayaküstü binlerce orospuyu sahiplenirken aşk ezikleri
daha fazla aşk ile şehrimin bu dizesini de kirletmemeli
-xcvıı-
bugününün dünden farkı, sevgililer günü arifesi
bir sevgilim olsaydı kesin ametist taşlı kolye alırdım
yüreğinin tam üstüne gömsün diye bir akşam vakti
bir de saatlerce bekledikten sonra, aynı yarım şarkıyı dinlerken
ateist ölümler taşıyan meleklerle süslerdim odamı
ışığın doğudan geleceğini bilip, henüz şafak sökmeden önce
onun uyuduğunu bilerek
aslında
yok gerek
farazi bu tekerlek
hep aynı yönde ilerlemek
üstüne üstlük bir de beklemek
hep tekrar edildikçe acıtan seanslara sahip olmaktan başka
kim bizi intihar ediyoruz diye suçlayabilir ki;
kendisine müslüman egosuyla her gün aynı taşa oturup
son kez yatacağı taşı beklerken
-xcvı-
saçlarını topuz yapanlara bir dört çift sözüm var
saçlarını topuz yapanlardan midem bulanıyor
saçlarını topuz yapanlardan da midem bulanıyor
saçlarını topuz yaptıranlardan da midem bulanıyor
saçlarını topuz yaptıracaklardan da midem bulanıyor
saçlarını topuz yaptırtacaklardan da midem bulanıyor
saçlarını topuz yaptıracaklardanmışçasınalardan da midem bulanıyor
saçlarını topuz yaptıranların saçlarında hamamböcekleri gezermiş
annemi bu yüzden daha çok seviyorum sevgili başı göğe ermiş
mavi deliklerinde bir papağanın son duası
ölmeden önce öpülmektir tam dudaklarının ortasından
biz insanların dudaklarının arasında boşluk var hep
boşlukları öpmekten korkanların patlatacağı yürek sivilceleri varken
kalsın boşuna nefeslerini nefeslerde iğnelemeye çalışmaları
-xcv-
evlat!
ilk önce hasta ol
sonra dünyayı daha iyi anlarsın
kapatın gözlerimi ellerinizle beni tanımamazlıktan gelen kediler
daha çok icat ettiğimiz arabalar sizi ezecekler
...
5.0
100% (6)