Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
kırım
kırım

Özgür diyor ki;

Yorum

Özgür diyor ki;

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1306

Okunma

Özgür diyor ki;

Özgür diyor ki;

Adam elinde ki içki kadehini sallayarak makineli tüfek gibi anlatmaya devam ediyordu…’Bizim zamanımız böylemiydi, yüz binler alanları dolduruyorduk. Birde şimdiki gençliğe bak! ’ Bu konuşma oldukça beni sıkmaya başlamıştı. Buradan ayrılmak için bahane yaratmaya çalışırken ikinci katta ki odanın kapısı açıldı…

Tam da o arada başımı yukarı kaldırdığımda onu gördüm. Genç delikanlı ağır adımlarla odanın kapısından birkaç adım ilerledi ve olduğu yere çömeldi. Yüzüne dökülen saçlarından gözlerini görmesem de sabit bir noktaya baktığını biliyordum… Kapı aralığından azda olsa duyabildiğim şarkı sesi gurup yorumun ‘madenci’ şarkısı olduğunu hemen anlamıştım.

İndim maden ocağına kara elmas diyarına
Yeryüzü sıcak olsun diye dost
Yıllar boyu kazma salladım buskunca bu zindanda
Çocuklarım gülsün diye dost
Oysa bizim evde gülen yok
Yürü derler yürü derler açlığa yürü derler
Kara elmas tabut olmuş gerekirse ölün derler
Günü gelir utanmadan ağlaşana gülün derler
Yalanlara artık sabrım yok
Bugün maden ocağına kara elmas diyarına
İnmedik selam olsun sana dost
Ölesiye ışık hasretiyle solmuş bu yüzlere
Grev grev güneş doğmuş dost
Artık kaybedecek birşey yok
Yeraltında ezilenler yeryüzüne seslenirler
Madenler bizim derler gerekirse ölüm derler
Günü geldi grev derler dost
Artık kaybedecek birşey yok
Zonguldak Yerin derinliklerinden geldiler
Ellerinde susmak bilmeyen bir yeraltı güneşiyle
Ne kadar diplere bastırılsa
O kadar boğulmak bilmez yankısıyla yüreklerinin
Ağır ağır geldiler
Sonra hergün geldiler artarak geldiler
Kadınları çocukları ve alkışlarıyla
Yoğurt mayalar gibi geldiler
Pişkin ekmekleri bölüp de paylaşır gibi
Su gibi ateş gibi Her gün yeni ağızlar eklendi ağızlarına
Yeni yollarla tanıştı ayakları
Her gün yeni kabuklar çatladı
Yeni kulaklar işitmeye başladı söylediklerini
Bir kent oldular sonunda
Ve adını değiştirdiler ülkenin
Şiir: kemal özer
Söz-müzik: grup yorum

Baba anlata dursun, ben ekonomik koşulları oldukça yerinde olan, hayatı boyunca para kazanmak zorunda kalmayan, bu gencin niçin ‘madenci’ şarkısı dinlediğini ve niçin gözlerinle yeri oyarcasına baktığını oldukça merak ettim… Yavaşça basamaklara ilerleyip, pervazı sıkıca yakaladım. Ağır adımlarla basamakları çıkmaya başladım. Kararmış Tahta merdivenden ben adım attıkça ‘gırçç’ sesi geliyordu… Bu ses mi yoksa az sonra duyacaklarımdan mı bilemiyorum oldukça sıcak olmasına rağmen içim ürperiyordu… Arkadaşım halen zırvalıyor, oğlansa yanına doğru ilerlediğimin farkında fakat herhangi bir tepki vermiyordu. Buda bana yanına ilerleyip, oturmam için cesaret veriyordu… Hemen yanına çömeldim

-Merhaba
-Merhaba
-Güzel müzik, sık dinler misin? -
Başını sallamakla yetindi… Bana bakmıyordu. Gözlerini hiç görmesem de bu oğlanın gözlerinde ki bakışı biliyordum. Adını bilmiyordum ama ne fark eder. Özgür, Deniz, Mahir, Umut, Çağdaş, Devrim, Yoldaş ya da Arkadaş
-Sana bir şey sorabilir miyim?
-Ihıh -
Ellerine bakabilir miyim?
Cevap vermedi. Suskunluğun ‘evet’ anlamına geldiğini düşündüm ve usulca elimi uzatarak sol elini avucumun içine aldım. Yirmili yaşlarda ki bu gencin eli yumuşacıktı kız eli gibi nasırsız, böyle olduğunu avucumun içine almadan öncede biliyordum. Konuşmaya devam ettim.
-Bu eller hiç madenci ellerine benzemiyor?
Hızlıca başına kaldırdı yüzüme baktı. Şaşkınlığını gizlemeye çalıştı önce, fakat sonra afif gülümseyerek
-‘Evet.’ Dedi
-‘O zaman niye bu şarkıları dinliyorsun? Sen ne anlarsın ki bu şarkılardan?

’ Bakışlarını babasına doğru yöneltirken afifçe elini çekti avucumdan… Babası aşağıdan haykırdı.
-‘Biz oğlumla arkadaş gibiyiz, biz babalık yapmıyoruz… Sor hadi söylesin… Arkadaşız biz… Söylesene Özgür! ’

Oğlan afifçe başını bana çevirdi ve gülümsedi
-‘Oysa benim okuldan,mahalleden,yazlıktan,tanıdığım yüzlerce arkadaşım var.ama..’
-‘Bir tane baban vardI, oda yüzlerce arkadaşından biri oldu. Anlıyorum…’
-‘Bu evde gülen var mı? Bakma ellerimin yumuşaklığı seni yanıltmasın maden ocağının göçüğünde dünyaya geldim ben’
Elerlinde göremediğim nasır yüreğinde, kara elmas ise gözlerinin karasına yuvalanmıştı…
Hadi bakalım madenciler pardon devrimciler, kendi yarattığınız maden çöküntüsünden kaç ‘ÖZGÜR’ kurtarabileceksiniz?

Özgür diyor ki; Evet, madenler bizim. Bizi bu karanlık zindana kaderimizle baş başa bırakıp giderken anlamalıydınız.

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 
Özgür diyor ki; Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Özgür diyor ki; şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Özgür diyor ki; şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL