5
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1746
Okunma

Kuyruğunu Isıran Yılan
Semboller
Ben de cansız varlıkken öldüm, yetişip gelişen bitki oldum; bitkiyken öldüm, hayvan biçiminde tezahür ettim. Hayvanlıktan geçip öldüm, insan oldum; öyleyse ölmekten korkmak niye?
( Mevlana Celaleddin )
Başta Eski Mısır ve Doğu tradisyonları olmak üzere çeşitli tradisyonlarda rastlanan, "uroboros" (ouroboros) adı verilen, kuyruğunu ısıran yılan sembolü kozmik gelişimin devrî hareketini, doğum-ölüm çemberi de denilen reenkarnasyonu, reenkarnasyonun ebediliğini ve ruhun ölümsüzlüğünü simgeler. (Reenkarnasyon, yılanın deri değiştirmesi sembolizmiyle de ifade edilir.)
Bir Eski Mısır papirüsünde (Anana papirüsü, İÖ 1320) sembolün anlamı şöyle ifade ediliyor: "Okuyun! Siz, okuma becerisine sahip insanlar okuyun!... İnsanlar yalnızca bir kere doğmaz ve ölünce de burayı sonsuzca terk etmezler. Hep bu dünyada olmasa da birçok kere birçok yerde yaşarlar... İnsan birçok kere doğar ama, geçmiş yaşamları hakkında her şeyi doğunca unutur. Bazen bir gündüz düşü ya da aniden zihnine gelen bir düşünce onu geçmiş yaşamlarındaki bir sahneye götürebilir. Ama bu sahne ona tanıdık gelse de bunun ne zaman ya da nerede yaşandığını zihninde belirleyemez. Ebediyette son yoktur, dolayısıyla başlangıç da yoktur; bunun sonucu olarak ebediyet bir dairedir. (Çünkü dairenin de başı ve sonu belli değildir.) Eğer yaşıyorsak bu sonsuzca sürmek zorundadır."
( Ezoterizmin Işığında NeoSpiritüalist Yaklaşımla Semboller - Alparslan Salt )
Kaynak: www.spiritualizm.com/birbilgi/bbsembollerKLMO34.html
Canlı cansız gelir geçer
Güvenemem hiçbir şeye
Ölüm kendine gün seçer
Hergün batar güneş niye?!
Bir yapmışsın bir yıkmışsın
Göğü delen kat çıkmışsın
Hiç doymamış acıkmışsın
Çöller kum elenmiş niye?!
Dost kardeş hısım akraba
Leşe döner bir akbaba
Dön de feleğe bak baba
Yıldız sepelenmiş niye?!
Diş ile başın ağrısı
Dönen o kuşun çağrısı
Yoktur ayrısı gayrısı
D/ağlar tep/elenmiş niye?!
Yüksek makam var postu var
Kel adamın kel dostu var
Örer üstüne dört duvar
’Dostum benim!’ diye diye
Eremeden hiç murada
Göçüp gidenler orada
Hiç mi gözü yok parada
Dolar’a göz koyan niye?!
Teraziyi ortadan tut
Ne hak ye ne yiyen unut
Öze güven namus umut
Haksız müstahak silleye!
Bir dolu bir boş kasası
Tanrıya mı eş yasası
Din iman dür piyasası
Altın gümüş inci niye?!
Gâhi mermer gâhi taştır
Gerçek değer bilen kaçtır
Derin sevgi gözde yaştır
Kefen giyen cepsiz giye!
Beslemeden kin husumet
Sun dünyada halka hizmet
Kur her gönülde bir cennet
Yalan ah-ret diye diye!
Yiyip yutmaksa niyetin
Yutaktan iner giyotin
Ödetir toprak diyetin
Aslın toprak can hediye!
Emek sevgi diyor ozan
Çalış artı değer kazan
Ateş ile kaynar kazan
Yoksa ne gerek çileye?!
Şaban AKTAŞ
29.01.2012