“Buhranı bozuk dünyanın,
Ceplerindeyim savruldukça,
Soluksuz kaldım dibinizde…”


Son kez;
Astım niyetleri
Kuru dallar üstüne
Boynu bükük edanın
Saçlarında ellerim…


Yüreğimde kır yangınları
Gelişken dillerin deminde
Gitmedim bugün yâre
Yâr içinde
Meftun…


Ve…
Ökseleri yolmadım
Dikenler bürümüş
Yiğidimin başını
Öpemeden
Kokladım
İzlerini…


Vardır ya!
Kanaviçe işlenmiş gelinliğim
O gün bu gündür bakireyim
Yani bozdurmadım er kimseye
Niyetlerimi…

Sende dolsun istedim
Eteklerime bakir tohumlar
Güz sancılarından…


Horlama…
Niyet elçisi say bu kez
Anın tozları dudaklarımda
Kolay mı debelenmek beş yetimle


Kuru kenger dilim
Direniyorum…


Alnıma yapışmadı
Kötü kadın ibresi
Örümcek ellerim tarlada
Savruk liman ekinlerim
Dökülüyorum…


Bir fistana iliklendi bedenim
Renklerini çalan biçareyim


Gabyana gecelerin son solukları
Nul yaprakları yangınında izlerim…

26.01.2012