5
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
939
Okunma

biz onu öyle biliyorduk....
-öyle duymuştuk
-öyle görmüştük
öyleydi bizim dünlerimizin sevdaları
kız güzeller güzeliydi
ve zengindi nedense
hastaydı,hastalıklıydı
sesi güzel olurdu,
şarkılar söylerdi yalnızlığına
esas oğlan yakışıklı
-gururlu
-onurlu
melankolik ve parasız
bir türlü kavuşturamazdık birbirlerine
acısız olmazdı,gözyaşısız....
susardık konuşacak onca şey varken
alt yazısızdı duygularımız
ağlamak için giderdik
bahçe sinemalarına
giyinirdik
iki dirhem bir çekirdek
ay çekirdeğimiz kesekağıdımızda
elde çamlıca gazozu
yüreğimiz ağzımızda
biz çekirdek çıtlatırken
ağlamaya alışmıştık
sevdayı
bahçe sinemalarında ki gibi tanımıştık
sevmeyi bilmezdik doğru,dürüst
sevişmeyi bilmezdik
elele tutuşmadaydı cinselliğimiz
gözün,göze deymesi
yeterdi mutluluğumuza
mutsuzluğu
daha mı çok severdik aslında...
severdik bir başına ağlamayı
deniz kenarlarında
herkesin
hüzünlü bir şarkısı vardı
sonu kafiyeli
şiirler güleryüzlü değildi
erkeklerde gülmezdi zamanımızda
somurtkandı,ağırbaşlı,ciddi
kaşı çatıktı sevgilerinin
gülmek karşı cinse aitti
ölüm özlemdi sevdalarda
intiharlar kutsal
sevda için sık ölünürdü
yaşamak varken
ayrılıklar çoktu
ya en iyiydik hikayelerimizde
ya en kötü
ortası yoktu...
terkedilmek ayıptı bir bakıma
utanırdık...
ayrılıklarda hep önden giderdik
biz sevdaları,
bahçe sinemalarında
çekirdek çıtlatırken öğrendik
Demir Mutlugil
5.0
100% (1)