0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1244
Okunma

Tarihin obruklarına saklanmış gölgeler,
Bu gün bir Anka kuşunun kanatlarında seyretmekte.
Gizlerin yerli-yersiz tırnaklarımdan soyulduğu sonbahar,
Gözlerinse garip,bir hırsızın hakkını savunması kadar yerli.
Ve ben;
Sözlerime kaş çatıp, metcezirlere sarkan yelkenleri,
Ruhumun yüksekliğinden gözlerine bırakıyorum.
Her anlamın dirseklerinde ezildiği pervazları,
Bazen pervasız gülüşlerin yorgunluğunu,
Kimi zaman da susmuş çığlıkların defin günlerini,
Kardan silüetine bırakıyorum.Yani herşeyi...
Soğuk çarpıntılarımın ritim bozuklukları,
Bu sabahın sıcak duruşu karşısında
Yoğun gözlerin alınganlığına maruz,
Sözlerinle kırağılaşmakta.
Bizse; gözlerin dizde sular zamanları,
Urların zihnimizi sardığı,
Rıhtımların ruhlardan yoksun yaşlandığı,
Can abartmalarının kemiklere büründüğü,
Ucuz hayatlarımızın burcularına esiriz.
Bahattin B.
5.0
100% (1)