5
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1926
Okunma

Şiirin Hikayesi
Abdurrahim Karakoç Tedavi Altında
’Mihriban’ başta olmak üzere çok sayıda şiiri bestelenen şair ve yazar Abdurrahim Karakoç, Konya Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi’nde tedavi görüyor.
Şair ve Yazar Abdurrahim Karakoç’un, Ankara’da rahatsızlandıktan sonra ailesi tarafından getirildiği Konya’da tedavisi devam ediyor. Karakoç’un sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi
Konya Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç.Dr. Fikret Kanat "Abdurrahim Karakoç’un birkaç gün önce nefes darlığı ve öksürük yakınmasıyla hastanelerine yatırıldığını söyledi.
Abdurrahim Karakoç için daha önce Romatoid Artrid tanısı konduğunu anlatan Doç. Dr. Fikret Kanat, yapılan tetkikler sonucu Karakoç’a zaturre tanısı koyduklarını söyledi. Karakoç’un rahatsızlığında hastaneye yattıktan sonra önemli düzelmelerin yaşandığını söyleyen Kanat, müşahade altında tuttukları Karakoç’un tedavisinin uzun süreli olacağına dikkat çekti.
"Rahatsızlığımı hastaneye yattığım zaman bilmiyordum." diyen Yazar Ve Şair Abdurrahim Karakoç, ise "Tahlil ve tetkikler neticesinde hasta olduğumu öğrendim. Bu ilk geldiğim hastane değil bundan önce başka hastaneleri gezdik ama bir teşhis bulamamışlardı." dedi.
Karakoç, "Kollarımda romotaid artrit olduğundan dolayı on yıldır sürekli ilaç kullanıyorum bu ilaçlar akciğerlerde mantarlama yapmış. Şimdi ise bu ilaçları ayıklamaya çalışıyorlar. Bu nedenle hastanede ne kadar bir süre kalacağım belli değil. İnşallah kısa zamanda sağlığıma kavuşurum" dedi.
Alıntı: Edebiyat Defteri sitesi...
www.edebiyatdefteri.com/etkinlikler/incele/2191
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
BÖYLECE TÜMÜ ORTAYA ÇIKTI...
MİHRİBAN’IN ÂŞIĞI
Her ağacın kurur bir gün her dalı
Gel gör başımızda üzen halleri
Sazın kakma sedef teli sırmalı
Türkü türkü tel tel gezen elleri
Kan damardan ağır ağır çekilir
El ayak üşür buz kar mı kesilir
Azrail gelince bir can eksilir
Çalmaz divanında sazın telleri
Hakka gönül vermiş canından âşık
Söner mi kâlbinde o yanan ışık
Akıl almaz dünya halin karışık
Nehir olur taşar gözün selleri
Kimleri sen koca dünya yemedin
Bir gün olsun karnım doydu demedin
Ne farkı var Ali, Veli, Mehmedin
Toprak olur aşkla yazan elleri
Benzemez dünyanın anına anı
Ölmeden mi gördün iki cihanı
Türküleyip yaktın can Mihriban’ı
Karışır toprağa hazan gülleri
Akşamı var olan sabah olmuyor
Sabaha yâr olan akşam doğmuyor
Olmuyor bu hayat aşksız olmuyor
Boşuna mı gezer gezen yolları
Hani bir yan dönüp bakışı var ya
Saçının teline takılır parya
Çağlayanlar akar güller kokar ya
Açılır gönülde yüzün gülleri
Deli gönül sen de aşka düşersin
Yanar için hasret damla su dersin
Hasretin suyunu közden içersin
Savrulur g/özünden közün külleri
Gelen görür geçer gider cihanı
Bir Veysel misali çift kapı hanı
Bir yanı doğumsa batım bir yanı
Çekilir gözüne özün tülleri
Ozan ses nefestir dilden dilere
Türküdür çınlayan telden tellere
Selâm olsun nazlı canan dilbere
Aktaş bilir canı üzen halleri...
Şaban AKTAŞ
13.01.2012
(Önceki şiire ektir)
Akşamı var olan sabah olmuyor
Sabaha yâr olan akşam doğmuyor
Olmuyor bu hayat aşksız olmuyor
Boşuna mı gezer gezen yolları
Hani bir yan dönüp bakışı var ya
Saçının teline takılır parya
Çağlayanlar akar güller kokar ya
Açılır gönülde yüzün gülleri
Deli gönül sen de aşka düşersin
Yanar için hasret damla su dersin
Hasretin suyunu közden içersin
Savrulur g/özünden közün külleri
Gelen görür geçer gider cihanı
Bir Veysel misali çift kapı hanı
Bir yanı doğumsa batım bir yanı
Çekilir gözüne özün tülleri...
Şaban AKTAŞ
13.01.2012