8
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
2857
Okunma
Bu şehirde
sensizlik kokuları dokunurken ruhuma,
buğulanan kirpiklerimin arasında
yüzün şekillenir.
Gecenin en koyu anında, alır kaçarım yüreğimi
başı dumanlı dağların ay ışığı olurken koynuna.
Her bir yıldızdan bin bir kıvılcım bırakırım avuçlarına.
Bedenimi kucaklarken tarifsiz özlem tebessümlerin
akar dolar içime, tatlı sert sesin "Fırtına deresi " gibi.
Bu gece,
rüzgâra bırakılmış kanatsız bir kelebeğim şimdi,
korunmasız yüreğimle sislerin göbeğinde.
Sessizce bir çığlık düşer gökyüzünden,
"Bak ben geldim"
Sanma ki,
bir hançer yâda bir filiz yetiştiriyorum umutlarıma...
Doruklarında sevdikçe çoğalan dağ lalesi olurum.
Kıvrılarak yankılanan sesim kırlarına dolar ,
uçsuz bucaksız...
Ve her gece ,
bu şehirden yolculuğa çıkan yüreğim kalır yanında
Gel al götür bedenimi buralardan dağlarına...
Kelebekler solmadan…
Ümmühan YILDIZ.