3
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1147
Okunma
Gül, gülelim ki
Gözleri şiire açılmış çocuklar gibi
Şenliği duyulsun sesimizin
Ve yüzümüzdeki bu uçurum yere insin
Göğümüzün kanadı maviye çarpsın kendini
Sessizliğimiz bıçak sırtı,
Alnımız yazılıp çizilen karalama defteri
Aklımız yerinde değil çoktan
Olsun yine de
Ağzımı dayayıp su içer gibi
Çoğalıyor içimde sevgisi, bilmediğim bir şeyin
Kolaydır çünkü sevincim
Gül, gülelim ki
Karası öldürsün kendini gözlerinizin
Çünkü birer yoklama kaçağıdır
Kullanılmayan yürekler
Türkçesi yok bu unutulası ezberinizin
Korkularınızın hakkından gelse gelse
Aydınlık gelir,
Birbirinizi duyduğunuz yerden
Daha uzakta değil kelimelerin kalbi
İzi kalsın
Ne olur, güneşte kurut öptüğüm yerlerini
Birlikte düşelim varsın
Siz kalkın yerimize
Etine dolgun yalnızlıklarda
Bir deri bir kemik olalım
Sonra sofrayı hep kuran kaldırsın…
Gül, gülelim
Gözleri şiire açılmış çocuklar olsun yüzümüz
Darmadağınık yaşasak ta, derli toplu ölelim.