2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
925
Okunma

Yitirilmiş bir kış akşamında
bir ayrılık havasını
olduğu yerden koparırcasına içime çektim
Azotlaşan bir Muğla akşamının
hayatıma yansıyan hep aynı fotoğrafları altında
her kaldırıma
her pencereye
ve hatta gökyüzünden
orada
ilerideki dağlara kadar küskün şiirler bırakıyordum
çünkü artık sen yoktun
çünkü artık biraz daha sensizdim
her şeyden biraz daha vazgeçmiştim o gün
ayak seslerimi duymuyordu artık kulaklarım
yalnızlıkta
karanlıkta
umutsuzlukta
anlayacağın ben ben değildim
çünkü artık sen yoktun
çünkü artık biraz daha sensizdim
sonra sert bir rüzgar alabora ediyordu yerde kalan düş kırıklarımı
ayaklarımda incitilmiş bir son bahardan kalma kurumuş yapraklar
yamamaya çalışıyordu yere düşen gençliğimin iz düşümü haritasını
sonra sokaklar büyüyordu gözbebeklerimde
sağa sola sendeleyen bir ayyaş gibi
en acı yudumlarını aldığım aşkın şişelerini deviriyordum yorgun masalarda
geceler büyüyordu göz bebeklerimde
ve gelmek bilmeyen sabahalar
hangi göğe dokunsam bir yıldız çarpıyordu
yüreğimin kayalıklarına
saatler geçtikçe
hava gittikçe ağırlaşıyordu
zifiri karanlıklarda sağa sola sendeleyen bir ayyaştı yüreğim
otogarda sallanan elleri bıraktım
Muğla sokaklarında ise yalnızlığın en acı türküsünü
yürüyordum
yürüdükçe
inciniyordum
kanıyordum
yürüdükçe acıyordum
ama yürüyordum
bilinmeyen bir yolun bilinmeyen bir yolcusu gibiydim
bildiğim tek şey
sen yoktun
ve ben biraz daha sensizdim
ÖZGÜR AKIN
5.0
100% (3)