Sözcüklerin vakitsiz sevişmeleri ekranda
Yarım kalmış düşünüşler dudakta
Saçlarımda derin bir gurbet yansıması
Bardağımda meyim azalıyor sensiz
Tenim acılı bir hüzün istilasında
Sallanıyor anlar içimin kaydırağında
Bir çocuk kıraç zirvelerimden kayıyor

Aydınlık bir dün içerdik seninle birlikte
Göğsünün ılıman koyağında gizlenirdim
Üşümüş ellerim sıcaklığını özlerdi
Üşengeç bir gecenin içinde gezerdik
Tutunurdun yüreğimin dalgalarıma
Asi bir fırtına başlardı saçlarında
Uykusuz saatler gibi çıkıp gelirdin
Senli bir şölen olurdu kimsesizliğim

Bir yankı olurdu kulaklarımda ismin
Seslenirdin dünlerin penceresinden
Ölüm tacirleri geçerdi karanlığımdan
Gözlerdim ben aşkı mor ufuklarda
Sabrın yıldızları gövdeme düşerdi
Hoyrat bir kalabalıkta seni arardım
Nafile sarsılışlarla benim olurdun
Bahar bedenlerimizi ısıtırdı özlemle
İhtiyar yüzlere mutluluk yağardı
Alfabelerde adını arardım çaresiz
Göğümden kahkahalarla kuşlar geçerdi

Ne yapsam ne çok seni düşünsem
Hiçbir yol seni bana getirmezdi
Ben seni sevmelerin müptelası
Sensiz vakitlerin yorgun asasıydım
Çürük bir daldım kendi gövdemde
Grizular patlardı kahrolası yokluğunda
Yakardım şehirleri müebbet yüreğimle
Uyanırdım senli düşlerden vakitsiz
Sallanırdım aşkın kanlı iplerinde

Selahattin Yetgin