Bir ömrü yazdım avuçlarına.
Hani falcı kadın demişti ya.
Savaş açma senden güçlü olana.
Yıllar önce çarpıldığım gerçeği.
Ve sırların sırrına ermişliğimi.
Evveli ve ahiri bilinmeyen ervah-ı alemin.
Gizemli anaforunda kaybolmuşluğumu.
Koydum kanatlarına mısralarının.
Nereye gideceğimi bile bilemeden.
Tutuklandım dostluğuna…


Bir ömrü yazdım avuçlarına.
Damarlarımdan fışkıran yılan yeşili zehirim.
Hiç uğramadı sana.
Cennetimde kalamadım.
Cehenneme sığamadım.

Ey asi suların mavisinde boğulan,
Deli kız.
Ve ey melekler şehrinin kalemi.
Güzel kadın.
Sen hangi talihin karasına bulandın.

Ve ey gül bahçelerinin katibi.
Bu hangi güç, bu hangi irade alıkoyan.
Tut dediğin ellerinden tutamadım.
Aradığım hiçbir yerde bulamadığım.
Seni hiçbir yere konduramadım.
Bilinmeyen bir zamanda.
Ve bilinmeyen bir vakte kadar.
Sadece.
Dostluğuna tutuklandım…

Bir ömrü koydum avuçlarına.
Biriktirdim yorgun akşamlarımı isyanlarıma.
Gördüğün bu hayat mecrasına bakma.
Bir Züleyhasın sen, belki de bir Leyla.
Belki bir Zühalsin, belki de bir Süheyla.
Yusuf diye beklediğin ben değilim.
Belki de benziyorum Yusufun zindanına.

Yasaklanmışsam zindanımda gün ışığına.
Yalnızlığıma eş rüyalarımsa yalnız.
Sevgilerin her çeşidinin içinde.
Ötelerin ötesinin içinde.
Sevdanın içinde, aşkın içinde.
Dertlerin en onulmazının içinde.
Yedi kat göklerin,
Ve yedi kat yerlerin içinde.
Kalmışsam eğer,
Göklerden gelen bir kararın içinde.
Batmışsam bulutların gözyaşlarına

Bilmelisin ki ey bilmelisin ki.
Tutuklandım dostluğuna…..


Mehmet DALKANAT