Yaşım kadar yaşamışlığım.
Benden evvel yaşadıklarınızdan bi haberim.
Sade, aleni, ve kinayesiz.
Samimiye çalık sözlerim.
Dil bir zaman şaştıysa bile,
Yalana hiç bulaşmadı gözlerim.
Ben sevdamı özümde gizlerim.

Buruk bir kırmızı düşer, onu görünce yüzüme.
Ellerim bir başka telaşeye düşer, karışır parmaklarımın kelamı.
Kalp atışım kulaklarımda, davullar çalar.
Vücut titrer, diz kırılır, nefes daralır.
Sormadan cevap veremem yazık.
Aşkımı bilseler de, beni bilenler.
Ben sevdamı düşlerimde beslerim.

Her defasında diyeceklerimi ezber eder dururum.
Her karşılaştığımda da unuturum ne garip.
Akıllara zarar veren düşkünlüğüm var diyorlar.
Dillere düşmesine yegane sebep benim.
İki olmaz bir kalbe sığan sevgi.
Biri hariç alayını deflerim.
Ben sevdamı tek taht ile beklerim.

Korkmuyormuyum, elbet ölüm acıdır ?
Ayrılıktan gayrı acı, bana ne zulüm eder ?
Biberi ile tuzu olmadı mı ömrümün, tükenesice keder ?
Bir tadımlık bal niyetine, ömrüm onun yolunda.
Varlığıma sebebim , yaşadığımsa kader.
Elim kolum bağlı, onsuz nere giderim.
Ben sevdamı her dem, hazır ol da beklerim.

Yalana bak diyen sesler uçuşur, gözümün bebeğinde.
Yalanı dünya saydım, gözüm yok hiç bir şeyde.
Bir yar var bende, yarim yaramda saklı.
Ben yarimden zehri, şerbet sayar içerim.
Değil mal mülk dünyalar, kendimden de geçerim.
Ben sevdamı su gibi yudum yudum içerim.
Her yudum da Bismillah, her sonda Hamd ederim.