vırvır edip dururdu gölgem
yok ben saltanat sürermişim de
o sürüüm sürüm sürünürmüş de
bıkmış usanmış hem gündüzünden
hem ruhsuz görünmekten..

bir akşam bırakmadım bunu
hadi gel kal dedim bu gece
oturup çektik kafaları güzelce
sonra çıkardım onu caddeye
bizimki güzellere baktı vitrinlere baktı
arabalara baktı hödüklere dallamalara
magandalara dangalaklara şiddetçilere
hortumculara ihalecilere lüpçülere
bölücülere öcülere Atatürk’çülere
dincilere binicilere kuyumculara kürkçülere
maaşlara bankalara kredilere borçlara burçlara
manitumangıra tapanlara aşk yapanlara! ruh ikizini arayanlara
pastırmaya baklavaya böreğe
trafik kazalarına teröre töreye yöreye küreye
baktı baktıııııı......

anladı tabi
kanlı canlı gezmek ne biçim bişeydir dünyada
ve onun süründüğü çamur başkaaa bizimkisi başka
ve bi daha asslaa şikayet etmedi
yerlerde sürünmekten