’birazdan bu ateşi cümle içerisine düştüğü yerden kaldırıp’
’parmaklarımla yüreğine bir sevdanın intahar sarısını çizeceğim’





ölümlü yalnızlığım
alaca karanlığın mihrabına uçuşurken

istersen beni düşür mısra mısra yüreğinden
coşkuyla yeşerecek direnişim alınyazım
o eşsiz yolculukta iç çekecek gönül




özlemler köpürür nirengi kalmaz aşkın
haddim değil el pençe durmak
yumuşamak ölüm gibi
matem uğuldar gökyüzünde
haykırışım banadır aşkın itirafındayım


çığ düşer isyancı fırtınada
su sesi bestesinde Fatiha okunur
bir şiir hüzzam okunana dek
yankılanır sevdam kulaklarında



izdüşüm yükselir masum benliğimden
sır devşirir esir ruhun
muştulanır cennet
senin haykırışlarınla
felaket sağnağını tatmamış; gözlerin
toprağımı sulasın artık





’ben hep senin gözlerinle yaşadım gözlerin benim en büyük itirafım’