0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
645
Okunma
eski bir geceyarısının tekrarıydı
gidişin
hiçbir şey düşündürtmüyor yıldızlar
üşüdüğümü anımsıyorum yarım yamalak
göz kapaklarım dünya kadar ağır
hayata kapanırcasına
koyu bir caz hüznüyle ağlıyorum
zamanın ve aşkın zenci çocuğuyum...
karanlık yalnızlığı gizlerdi
ve yağmurlu havalarda
daha dürüst üzülür insan
üstelik tüm makamların ortasında
insafsızca detone
çıkıp gideceğim yerdeki kendimde
sessizliği tercih edeceğim
bu kesin...
nehirsiz deresiz ırmaksız
köprüler vardı aramızda
altlarında yedi iklimler büyüttüğümüz
hiçbir iklimin hiçbir rengi
yetişmeyince ayak uçlarımıza
uçurumlaştı
gökkuşaklarımızın kentlerimize
çocuksu gülüşleri
ihtiyarız...
kağan işçen...