Bugün dışarı çıkmama gerek yoktu, zaten param da kalmamıştı,
Yine de kapının önündeki minnoşumu görmek için çıktım dışarı,
Onu göremeyince şaşırdım, epeyce seslendim ama gelen olmadı,
Baktım ki gelen giden yok, daha fazla beklememe gerek kalmadı...

Uzun bir yürüyüşten sonra dönüp geri geldim, dış kapı da açıktı,
Taşınan biri var zaten, bitmek nedir bilmiyor oradan gelen patırtı,
Evin kapısını açarken birden bire ortaya çıktı minnoşum, elime aldım,
Sonra birlikte aşağı indik, onu hep bulunması gereken yere bıraktım...

Duvarın üzerinde durmak istemiyordu, elimle onu köşeye sıkıştırdım,
O da sevilmek istiyordu, birlikte vakit geçirdik, sonra yukarı çıktım,
Minnoşum arkamdan gelmesin diye tembih ettim ama sonrasını bilmem,
Belki tekrar içeri girmiş olabilir, minnoştur bu, ne yapacağını bilemem...

Galiba midemde ekşime başladı, dünden beri yediğim sadece aşuredir,
O kadar güzel olmuş ki, yemeden yanında yatmak da mümkün değildir,
Bu akşamı yemek yemeden geçirmek gerekiyor, nefsime hakim olmalı,
Eğer başaramazsam da bir demlik çay yapıp akşam sefasına dalmalı...

Minnoşumdan nerelere geldim, şimdi ne yapıyordur dışarıda acaba?
Çok da huysuz bir kedi, her ne kadar huyunu herkesten saklasa da,
Benden kaçmıyor, bir kerecik bile kulübesine girdiğine şahit olmadım,
Fırsat bulursa apartmana giriyor, niyeti ev kedisi olmaktır sanırım...