Kül zamanı bulutlar yanıyor tutuşmuş gökyüzü
Alev sarmış gönlümü
Yeni yetme bir yangın değil bu bendeki

Fıtratım bu benim, onun aşkı işlemiş iliklerime
Hasat mevsimde güller derilir Gülşenlerimde
Ebedi gönül vermişim bağında bağbanım ona
Yaşarken arzum bir tebessüm etse canım feda o bakışına
Hani o melekleri imrendiren duruşuna

Ah efendim bir yanık bağrım var ki
Ebedi bir ateşle cayır cayır
Ne olur ruhum efendim ümmetinin arasında bu aciz’e de yer ayır

Nemrutun ateşi selametli olmuştu İbrahim’e
Umarım cehennemin ateşi halâs olur şefaatinle,
Benim gibi aşkından bi çare ümmetine...

Ey gönlümün hicran yaşları efendim
Bahtıma bir yağmur olup düşseniz yine
Elveda desem gam yemem şu dünya nimetlerine

Yaralarım ağrıyor gönlümün şifası sultanım
Aşka niyetli sabrım Eyüp suyundan içti
Kuyusu derindi derdimi deşti
Yusuf’un zindanı sensizliğe eşti
Züleyhayım hasretimi dilime şiar ettim
Canım efendim ben çöllerdeyim kayıp
Maşukumsun ben de garip âşık
Ne olur bir nazar kılın olsun yoluma
Her dem ışık

Melek...

‎;18 temmuz 2011 p.tesi ve ertesi
Adıyaman nemrut dağı ve Urfa balıklı göl sızıntıları