Yüzüm yargılandı aynada
Suçluyum
Şimdi hangi masumiyet aklar beni
Alnımdan öperek


Mor derinliğine toz kondurmaz efsunlu beniz
Yüreği deli bir ahenkte mavi
Astım hasreti mecali kırık bir çerçeveye
Zamansız dokunuşlarım hazan mevsimi


Geldi ta gözbebeklerimde buz tuttu tomurcuklar
Ferman yazdı kıtlığa hükmün
Seyrimde alemi gezdim
Aşım ekmeğim suyum oldun
Gözlerime yansıdı melekler


Her yaprakta bir eylül düştü yere
Denizler taştı sebepsiz
Hasretti külün yangını


Az kaldı düşüyordum cemre olup toprağa
Bir umudun rüyasını daha görüp
Çığlıkların berisinden
Ay sürgün yazdı yıldızlara
Sustum


Gözlerimin feri zifiri karanlık
Dolduramaz gecenin boşluğunu uykularım
Peşimden ağlar martılar
Kor olur içimde yalnızlık
İçi içine sığmaz şarkıların


Küçüğüm
Efkarı ağır gelir aşkın
Rüzgarın naif esintisinden sızar sancı körpe yüreğime
Can havliyle sarılırım Tanrı’nın ellerine
Tel tel ıslanır kirpiklerim


Aşkı mekansız bir yere bıraktım
Vedasız kaldı sözlerim
Ta ezelden süzüldüm ben
Lodos savurdu
Düştüm maviden


Öp dudağımda izi kalsın
Vebali taşır turnalar
Her ufkun açılışında
Sesime uyansın aşklar...