Sen gittin gideli dağlar üstümde,
Bu sevdadan ne öldüm, ne de kurtuldum.
Bulunmadı bu derdin, ne ilacı ne de çaresi,
Ben nasıl yaşarım, bu sevda, bu aşk olmadan yâr.

Kaç mevsim geldi geçti, daha bozulmadı bağlar.
Bilmem daha alın yazımda neler var, neler.
Felek çekmiş ipimi bu fermanın kurtuluşu yok.
Ben nasıl yaşarım, bu sevda, bu aşk olmadan yâr.

Karlı dağlar yol vermez, zalim oldu.
Gece göze uyku girmez, düş haram oldu.
Ağlayan göz pınarlarım yaşla doldu.
Ben nasıl yaşarım, bu sevda, bu aşk olmadan yâr.

Tutamadım duygularımı, açtım yüreğimi sana yar.
Esti deli bir rüzgâr, gitti gözlerimden perde, ar.
Artık ne dayanacak gücüm, ne mecalim kaldı yar.
Ben nasıl yaşarım, bu sevda, bu aşk olmadan yâr.

Artık bu alemde bir tek senin için yaşarım.
Sen yoksan yanımda ben bu canı yakarım.
Kanadıkça yüreğim, çağlayıp coşar akarım
Ben nasıl yaşarım, bu sevda, bu aşk olmadan yâr.

Aşkım ne olur affet beni, sözümde duramadım.
Kafamı toplayıp bir düzen oluşturup kuramadım.
Kaderime kurşun sıkıp karşısında duramadım.
Ben nasıl yaşarım, bu sevda, bu aşk olmadan yâr.

18.11.2011
Cahit KARAÇ