bir ikinci bugünün olmaması kadar
can yakar
yarım kalan bütün aşklar
vurdumduymaz bir ırmaktır oysa hayat
bildiği tek şeyi yapar
akar
akar
ve gene akar
neresindeyizdir hayatın
belki en merkezinde
belki dibinde
ki neresidir dip
ya da en merkez
bilinmez
hiçbir zaman bilinmeyecek olandır çünkü
beynimizin kıvrımlarında gezinen gelecek endişesi
ve zordur tabii
tunçtan heykellerin hayatın tuhaflığını çözebilmesi
ki içimizdedir aslında asıl tuhaflık
hayat tunçtan katillerin suçunu üstlenen işbirlikçidir sadece
ve aşktır öldürüldüğü söylenen
bu tuhaf cinayette
ama kim inanır ki
sevdiğimiz bütün şarkılarda ve kitaplarda
yalan da olsa
ölümsüz olduğu söylenirken
öldürüldüğü söylenen aşkın
/ öldüğüne
yani bir doğumgünü günüyse bugün
ya da neden olmasın
güzel günlerin doğumuna gebe bir günse gün
inanabiliriz belki bir kez daha
kitapların ve şarkıların
/ haklılığına
bir kez daha küllerinden doğması muhtemel kuşun
ve bir daha asla geri dönmeyecek olan doğumgünü gününün
/ hatırına…