22
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
2765
Okunma

Ey zulmet kaldırsana gözünden perçemini
Bak ruhuma zayiat verdim çok duygulardan
Yudumlayalım senle mavi göğün demini
Belki kurtulurum ben kimliksiz kaygılardan
Beşik kertmesi oldum doğuştan hüzün ile
Çare değil kalp bengü suyundan içse bile
Bir amansız öksürük tutunca yüreğimi
Ahraz kesilen cellat yapamaz ereğimi
Yarına çıkmaz düşüm ağlıyorken içimde
Yüz buldu yalnızlığım sardı farklı biçimde
Bir elinde bastonu yürüyen ömür benim
Varlığım ve yokluğum bir avuç çamur benim
Varsın giyinsin usum kat kat üstüne hüzün
Alacak değilim ya gri gölgemden izin
Dedim ki beklemekten başka çaren yok zaman
Takvim yapraklarından durup dileme aman
Töhmet altında koymam kader düğümlerimi
İstesem durduramam keder doğumlarımı
Günbegün falakaya çekilirken gözlerim
Nikah kıyar geceye nabzı düşük sözlerim
Elimden bir şey gelmez mutluluğum bağlandı
İşte bu sebeptendir cümlelerim dağlandı
Sigortası atmış gün arıyorken rengini
Alkımı yitmiş göğüm kaybetti ahengini
Saçları dökülürken çiçeksiz bahçelerin
Bir anlamı olur mu suratsız lehçelerin
Ter dökerken her hücrem toprağa boncuk boncuk
Şiirlerle derdimi anlatırım ben ancak
Şimdi tırnak kemirip yiyorken gülüşlerim
Sanki kalp travması çekiyor ah düşlerim
Ya şu an karşıma geç konuşacaksan konuş
Ya da sonsuza değin hiç konuşma sus hayat
Numaramı silme sen zaten hafızan geniş
Ara sıra bir mesaj bir cevapsız çağrı at
Yetmişinde değişmez yedide giren haslet
Rabbe yükselince ruh işte o andır vuslat
ASİYE ALEV AKBOĞA