--------------------------------------------------------------------------------

Güzelim


Göle Ardahan’ın yaylalarında
Üstü başı tezek kokan güzelim
Dolusunda yağmurunda karında
Yüreğime hançer sokan güzelim

Utanır kimsenin yüzüne gülmez
Çekinir milletin içine gelmez
Allık parfüm oje rastık ne bilmez
Dağda taş kınası yakan güzelim

Hep işinde düğün bilmez toy bilmez
O birini sever gizli köy bilmez
Sene bilmez mevsim bilmez ay bilmez
Hergün görücüye çıkan güzelim

Yine Coşari’yi koydu efkara
Tütün zamanında açar bir yara
Kirpikleri mızrak gözü pek kara
Boynuma urganı takan güzelim


Aşık Coşari


1959 yılında Ardanuç’un Basa (şimdiki adı Yolüstü) köyünde doğdu. Asıl adı Ergül Keskin’dir. İlköğrenimini köyünde, ortaöğrenimini Ardanuç’ta tamamladı.

Aşıklık geleneği ve şiirle küçük yaşlarda ilgilenmeye başladı. Birçok aşığın yetiştiği köyündeki gelenekle büyüdü. Yalnızca Artvinlileri değil, tüm Kuzeydoğu Anadolu aşıklarını izleyip onlardan etkilenerek kendini geliştirdi.

İlk şiirlerini ortaokul yıllarında yazmaya başladı. Aynı dönemlerde bağlama çalmayı kendi kendine öğrendi. Genel itibariyle Aşık Efkari’den (1900-1980) olduğu kadar Reyhani (1932-2006), Murat Çobanoğlu (1940-2005) gibi aşıklardan da etkilendi. Mahlası lise yıllarında Aşık Kerem Yedek tarafından verildi.

Önceleri daha çok usta malı türküler söyleyen Coşari, zamanla kendi şiirlerini seslendirmeye yöneldi.

Aşık Coşari’nin şiirleri önümüzdeki dönemde kitap olarak yayınlanmak üzere hazırlanıyor.

KAYNAK:© BeKa Sitesi


--------------------------------------------------------------------------------
*
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-271-)(-)(-)(

Ardahan İlinin nazlı sunası
Beni için için yakan güzelim
Nasılda yakışmiş ele kınası
Kızınca kaşını yıkan güzelim

Göle’nin ne güzel çayır çimeni
Güzelin başında allı,yemeni
Nasıl hamarattır hasat zamanı
Bana uğrun uğrun bakan güzelim

Güneş doğuyorken bir sabah erken
Bende bir başıma mutluyum derken
Dalgın dalgın ben yolumda giderken
Karşıma ansızın çıkan güzelim

Çiçek açar Gölem,toprak taşında
Böyle güzellik yok anka kuşunda
Patika yollarda çeşme başında
Gönlüme aşk ile akan güzelim

Kür nehri’de kollarıyla sararken
Göğ ovada o güzeli ararken
Deli yürek gümbür gümbür vururken
Misk-i anber gibi kokan güzelim

Yaylasında bülbülleri ötüşür
Çardak barı, üç ayak ne yakışır
Güzelleri keklik gibi sekişir
Gözüne sürmeler çeken güzelim

Lüzumsuz gelinlik giyinir göle
Cananı ararsın bakarsın yola
Senin sazında da geliyor dile
Saçına meneviş takan güzelim

Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz