Sabahın bu dar vaktinde yahut ilerleyen günde tam da öğlen üzeri,
Herkese göre değişir zaman kavramı ve onunun Türkçedeki ifadesi,
Bana göre henüz sabah, gerçi az sonra öğlen ezanı okunacak ama,
Yine de mahmurluğumu atamadım, duruyor hala göz kapaklarımda…

Kendimize gelirsek dışarı çıkacağız, önce mezarlığa gideceğiz elbette,
Büyüklerimiz artık orada ziyaret edilmeye başladı, bayram gününde,
Ellerini öpemeyeceğiz elbette, mezarlarında Yasin-i Şerif okuyacağız,
Sonra da geride emanet kalanların ziyaretini evlerinde yapacağız…

Dışarıda güneş var, içimde sıkıntı, ikisini birbiriyle örtüştürmem gerek,
Bunun nasıl olacağını da bilemiyorum, öncelikle bunu öğrenmem gerek,
Belki de yatağıma dönüp bayram boyunca saklanacağım, sonrasında da,
Yeni bir güne uyanıyormuş gibi mahmur bir şekilde doğrulacağım orada…

Sabahın eri, öğlen üzeri, her ne desem uyar ama bir de sela verilmiş oldu,
Mübarek bir bayram sabahında biri yine kendi ölçeğinde Hakka kavuştu,
Ameli ölçüsünde rahmet olsun, olanı götürüyordur zaten kendisiyle birlikte,
Olmayan için de vakit geçti, biz bize gelelim, henüz vakit erken sayılır bizde…