Takvim ile saati eskiten yoran nefes.
Kafa kağıtlarına yaş olarak işlenir.
Pişmanlık sükût olur donar dudaklarda ses.
Masumiyet kokulu nice insan fişlenir.


Bilmem kaçıncı şube bilmem kaçıncı fasıl.
Düşüncenin önünde engerek zehirleri.
İşkenceye maruz kal ve hain diye asıl.
Dayın var ise mümkün cezanın tehirleri.


Hak arama sükût et yardakçılara takıl.
Gittiğin yer kör ise sen de kapat gözünü.
Bu sıkleti çekemez normal zamanda akıl.
Tağuta boyun eğ de sakın çöpten sözünü.


O zaman sana derler ne muhteşem bir adam.
Sen haza semirirsin sistemin imkanıyla.
Hakkı savunlarla dolar ağza kadar dam.
Yükselir gökdelenler masumların kanıyla.


Makyavelist olmalı idealist sürünür.
Amacına ulaş da isterse yak yık gönlü.
Nice dalaverici hak surete bürünür.
Hâlâ aynı minvalde yüzlerce galat ünlü.



At binenin yol gidenin zahirde böyledir.
Dolapçı düzenbaza ne akıllı deniyor.
Fukaralık lal eder para neler söyletir.
Haksız olan gücüyle daim hakkı eniyor.


Devlet imkanlarıyla köşe olan uyanık.
Tüy bitmemiş yetim ne ye hiç sorma ye sen ye.
Garibin bağrı zaten ezelden beri yanık.
Amma bir gün dayanmaz mutlak tutuşur fünye.
Ankara,03.11.2011 İ.K