16
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2333
Okunma

Ne kalemim vardı ne de kâğıdım
Sarı samanlar saklardım
Zamanı gelince yazayım diye
Şimdi geldi günün, anlatmaya başladım bile
Özlemişim
Sesinin sessizliği düşmüş Kasım soğuğuna
Ve bir türlü çalmayan telefon kalmış aklımda
Bu hüznü boş ver geride kalsın bir şiir boyunca
Doğum günün
Tozlu balkondan sana bakışım gibiydi
Kapının eşiğinde bıraktığın gidişin
Ve hiç dilinden düşürmediğin şarkın
“İşte gidiyorum”
Değişsin bu şarkı! Diyemem
Yazan böyle yazmış işte
Gidişini planlamış doğduğun güne
Bana beni anlat derdin ya
Anlatıyorum galiba
Gece susardı sen kızınca
Ya da hep kayardı yıldızlar
Öyle soluksuz bakardın yüzüme
Beni de yakan “gözlerin değil mi” derdin
Hep geceye asardın gözlerimi
Rüzgârda kurumayacak düşlerimizi
( Uzayacak bu şiir oku olur mu )
Kopuk anlatıyorum sanırım
Ama bir anda kopmuş gitmişti
En çok seni seviyorum dediğim gündü
En çok yüreğimin sessiz kaldığı dönümdü
Yalandı
Anlatamıyordum
Ne oldu ne bitti hala kavrayamıyorum
Ne diyordum
Bugün senin günün
Kalk yarim giyin kuşan
Bugün sevdanın elinden tutan
Tek basamaklı bir yol bu merdiven
Haydi sevdiğim
Yeni yaşında yaşlandır eskileri
Ve beni orda bırak
Git sevdiğim
Sevda yolunda işte son durak
Yolu yakalamışken
Anın ansızlığında git yarim
Beni burada bırak