3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2342
Okunma

mevsimler gibi döne döne yağarım
gül açmaz içimde bulutları sağarım
ellerimde eylül sızısı
ellerimde yara izi
ellerim yar
yeni yaralar açar
eski yaralar kapanmadan
fırtınada martı döner yine kışlarım
karaya inat eder denizi nakışlarım
yüzüm de eylül sancısı
yüzüm de hüzün sarısı
yüzüm de ar
yeni şiirler yazar
eski defterler kapanma dan
oysa yufka yüreğim
nere de üşüyen bir çocuk görse
avuçların da ısıtırdı serçe parmaklarını
ve hiç bir anıyı
terk etmeyecek kadar
vefa doluydu sevda dan
yalnızlık derin bir kalabalık
nereden baksan sinsi haklılık
haykırmak ağız dolusu zavallılık
velhasıl ezelden kalma ilkel bağlılık
ve kalmadı artık uslanmaz akılda sağlık
daha ne kadar direnir bu öksüz sevda
ne kadar daha susabilirim senin gibi
bir bilsem.. bilebilsem...
bir anda bilmediklerim oluyorsun
bir anda el oluyorsun
bir anda ölüm
sonrası hiç..
şiir neyin tesellisiydi bilmiyorum!
bilmiyorum ki!
neydi beni
-sevgisini göstermez- yüreğine çeken
içimi acıtan gidişlerin varken
neydi beni sana iten
belki gözlerin dili
belki farklılık hali
belki...
ama bili-
yorum sen beni
hep kara bir kedi gibi sevdin
yüreğinin duvarında dayalı
akıl merdiveninin altından geçerken
aklına gelir ve tutabilir misin sözünü
sevdamın sana bıraktıklarını.. emin değilim
ama emin olduğum tek şey
artık çok geç
artık eylül
artık
bir
k
a
r
a/r
k
e
d
i/vedi...
...
5.0
100% (4)