6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1086
Okunma
Beklemiyorum artık yağmurun yağmasını
Artık bakmıyorum
Hangi şemsiyenin altına sığdırabilirim
Hangi rengi kuşanırım diye düşlerime
Bütün renkler kurşuni şimdi
Ne yapsanız da değişmeyen bir gökyüzü rötuşu
Gök kubbe bilirim düşmen yakındır
Yamacımda duran sazlıkların üstüne
Yorgunsun bilirim
Yarımlığın ötesine yerleşmişken benim gibi
Rüzgâr usul usul esiyor kulaklarım üzerinden
Kırlangıç düşlerini katarak havzasına
Söyleyerek ağıtını öyle içten ve derinden
Gözlerinin damarından süzülen yaşları
Armağan ederek şehrin suya muhtaç asfaltlarına
Bir asfalta yapıştı düşlerimiz
Bir kırlangıç
Şakağı yırtılmış gök kubbe ile
Ve her zaman anladığımız gidişlerimizle
Vazgeçtim
Sen hariç her şeyden
En çok da kimliksiz kimliğimden
Ve kotası dolmamış umutlarımdan
Vazgeçtim
En çok da yaşamaktan kanmaktan
Sana bir masal anlatayım dur şimdi
Evveli zamana kaçırarak
Kalburun sırtına yokluğunu yıkarak
Sarnıçların içine kımızı andıran
Kekremsi yalnızlığımı katarak
Şemsiyenin altlarına sığdıramadığım
Rengi kurşuniye dönmüş mavilerimi yanıma alarak
Sana bir masal anlatayım dur şimdi
Bir yeşil küheylan vardı bu şehirde
Bir gün yağmur olup
……………………………………
İşte bir yarım daha eklemeyi başardım içimize
Tamamlamak sana nasip olur belki de
Selçuk ERKİ