Bir akşam isal oldum, cananımın penceresine,
Çıkmadı sakar canan, penceresine bir defacık.
Âşık türküleri terennüm ettim ölürcesine,
Çıkmadı sakar canan, penceresine bir defacık.

Naralar attım, deliler gibi ayak toprağında,
Görmedim, gül müdür, gonca mıdır yanağında?
Sayıkladım durdum, ah cananım diye durağında,
Çıkmadı sakar canan, penceresine bir defacık.

Fırlattım penceresinden içeri şirin erguvan,
Çıktı karşılık olarak kirli kokulu bir duman,
Dedim, haletim oldu senin için dildar pek yaman,
Çıkmadı sakar canan, penceresine bir defacık.

Güller gösterdim, camın aksinden güzelce ona,
Bir müspet anlam vermedi, sakar canan buna,
Gel deva bulalım dedim, bu şirin ve hoş soruna,
Çıkmadı sakar canan, penceresine bir defacık.

Bir seda yok, gönderdim içeri en iyi ananası,
Odasına ıtri doldu da, çıktı pis havası,
Dedim, yağma etti beni aşkının feci yarası,
Çıkmadı sakar canan, penceresine bir defacık.

Ne dedi isem, umumundan aldım heba bir hava,
Bina edelim dedim, edemedim yarla bir yuva,
Çözemedim, baksana cananım sensiz hiçbir dava,
Çıkmadı sakar canan, penceresine bir defacık.

Geçip gittim ziyade anlar, ben kendi kendimden,
İdrak etmedin yar diye bir nara attım içimden,
Gidiyorum, gel gör, uğursuz pencerenin önünden,
Çıkmadı sakar canan, penceresine bir defacık.

Dönüp, kırıtan aksini gördüm pencere camından,
Yalnızım, çık be dışarıya! Elçim gitti yanımdan,
Talep ettiğin bumuydu a sakar! KÜÇÜK OZAN’dan,
Çıkmadı sakar canan, penceresine bir defacık.

KÜÇÜK OZAN(CML DMR)
ELVEDADAN
LÜGATÇE:
SERENAT : Sevgilinin evinin önünde yapılan müzik gösterisi.