1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1129
Okunma
Kancık gülüşler tırmalar kulaklarımı
Sabahın körü
Şafak sız ninnilerde büyürken
Üşüyen ellerimde papatyam ölümü doğuruyor
Asılmış kirpiklerine iki damla sancılı bakış
Mavi önlük içinde
Hadi be yine mi çaktık
Desene vurduk turnayı kör gözünden hasrete çapa atarken
Yine seferiyiz
Cüzamlıyız bozulan oruçlarımızda ne kadar da geniştiniz dar gelen elbisenizde
Çokta şıktınız
Dudak boyası izinizde kirlendik yaktınız bir cürüm lük ateşinizde
Yeşerttik kışları baharlarımızda takılır dilime acayip küfürler
Ve peçetelik aşklar
Bir kurşunluk cesetler sevişir toprağıyla balondan masallar balkabağı
Hadi anlat anlasın çocuk çarıklı haliyle
Hayatı
Ölümü anlat küçük yüreğine tırsmasın
Yırtılmış düşlerinde kâğıttan gemiler yüzerken üstelik birde kudurdu deniz
Sırası mıydı şimdi be
Sırası mıydı?
Bu paslı çivinin göbek taşında sirenler içinde
Özledim seni hiç istemediğin kadar
Biliyorum birazdan günahlarım ipe dizilecek falakalar içinde yalakaca
Köşe başlarına erkete mini etekli kızlar ne dünya be
Ne dünya
Tek biletlik
Fişlenmiş adımda sevgili yatar unutmuştuk ayrılığı
Aynı yürekte atarken
Sen zambaklarla çıkıyorsun ben titreyen halimle
Biliyorum korkular şafak beklemez
Her soluğumda sen kokuyorken
Sen yine de bir karanfil getir göz çukurlarıma
Benimle büyüsün mavim
Mahir ULAŞ
5.0
100% (2)