12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
946
Okunma
bir masal balığı gibi
sıçrıyorum havaya
üzerimde kralın okları
ben neyim
sümüklü böceğin salyası
ülkenin bütün ağaçlarında ışıl ışıl
ayıp bir sözcük müyüm
ağıza el gerilerek fısıltılarla yayılıyorum
alaycı betimlemelerle yineliyorlar
_yaşamayı bilmeyen halk biri
göz önündeyim
kapı önü taşı
iniş ve çıkış yasak
güller gülücükler ülkesi
çatlayıncaya dek gül
vurulan balık
gün olur acıdan yarılır taş
merhem diye yüreğe basılan
bir gün vurmak öz be öz kendini
tavada kızarmadan
hadi dışarı çıkın
bir yüz daha satın alın
yudumlayın içkinizi
ölümümüze kadeh kaldırın
bir değil ölüm
ölmeye alışığız
bir yıl,iki yıl,üç yıl
dört,beş,altı yıl
dirilmeyi de biliriz
çalkalandıkça deniz
aldırmayız
tepemize çakılan kazığa
vururuz güneş rengi kıyılara
sayılara bölemeyeceğiniz kum tanecikleri
bir masal balığı
giriyorum yerin dibine
hiç bir musluktan su akmıyor
su
devin karnında
devin karnında masallar
saray giysileri içinde kadınlar
istanbul sefaları
kayıklar ,nağmeler
devin karnında gülüyor bazıları
vız geliyor savaşa on kala
ağlayanlar
2 10 1990 Değişen bir şey yok