( l )


yüksek düşünce:



tenden salıncak kurmuş öykünmeler
kavından önce yanar, kibrit
kanıyor sancak yanım hallice
başsız vagonlar gibi
türbülansa girmiş masada kadehler
kurulmuş saat gibi aklımın esmer yanı
gerisi kulpsuz tutacak
gerisi sen!..


huzursuz ve şaşkınım bugün
bir uçurumun son sayhası gibi keskin
ve bir o kadar gaddar
avaz tutmaz çığlıklar kadar lâl
suçluyum
seni, yine susarak öldürmek istedim!



( ll )

yüksekten düşünce:




sen bildiğin yalanı umutla kimsesiz gönlüne
bak, zaman engerek gibi sessiz akıyor içine
kabul et
bir süre değil
bir sürü kaybetmişsin, işte!
hadi, son bir kuş daha postala
belki de o sağır ruh sesini duyar bu defa
hem, yeni bir su beklentisi olur u m m a n ın!





biliyorsun
neyle paratlarsan endamını susmaz bu körlük
bereket tutmaz sıvasız parmaklar
ateş düştüyse akıl samanlığına
ayrılmaz, sapla saman yanmadan
kabul et
bölündükçe dilim dilim nihilist çarpıntılar elinde
tahammülü kesilmiş bir ağırlama kuşandığın
hadi uzat dudadığını kondur karanfili
zehirliymiş kurbağa!
sana ne!..



sadece bir kuruşluk- bir kurşunluk- mesafe durur
mağdur ile maktulün arasında
hem, buruşur muydu yüzün
boşalır mı ellerin
yamadan büyük yırtılmasa!..



unutma
bu bir aşk filmi
ve oyun da bundan ibaret
sevmek de bu işin garnitürü!
oynayıp gideceksin rölünü, hepsi bu!


olacak şey mi? şimdi!
sek sek oynadın demek
ve çizgileri de istiyorsun!

evet, delikanlı oyun bitti!
gerisi masalarda uvertür
gerisi masallarda çigan
kim ne derse desin; unutma

aşk, avucundaki tuz kadar!


gerisi de masal!..





ToprağınSesi




.