13
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1631
Okunma

Geçti ömür kervanı zamanı yaktı güneş
Karayele kapıldı ümidin kanatları
Ne dağda delik açtım ne buldum derdime eş
Şimdi rağbette olan feleğin sanatları
Faydasızdır gerçeğin gölgeleriyle güreş
Geçti ömür kervanı zamanı yaktı güneş
Yolcu yollarda esir sancı içinde sancı
İşte sefer bu demek ateş soğuk, su kuru
Nefes soru içinde hancı hana yabancı
Ne geceden beyazım ne de balçıktan duru
Her eylülde artarken son baharın utancı
Yolcu yollarda esir sancı içinde sancı
Yüzü yırtık eylülün sabır sokağındayım
Hüzün besteliyorken günün mavi saati
Belki hatıraların terli şakağındayım
Kaf dağından da uzak harâb sineye ati
Kaç asırdır bu hâlin gönüllü ağındayım
Yüzü yırtık eylülün sabır sokağındayım
Her nesnede ben varım ve her eyvahtaki ben
Mahcupça devrilirken çınarların duruşu
Haydi gel misafirim ne fazla geç ne erken
Tebessümsüz kalmalı ağyârın kuduruşu
Hicrân nöbetleriyle kıvranıyorken beden
Her nesnede ben varım ve her eyvahtaki ben
Geçen zamana bakıp başlarken muhasebe
Kaldırımı öpüyor gölgeme vuran lamba
Kalemin rengi kaçsa sevinir mi katibe?
Gökyüzü bir kulübe bakışları muşamba
Söyleyin bana kimim? ben miyim derde ebe
Geçen zamana bakıp başlarken muhasebe
Kıldan keskin serâbım billurdan daha sade
Susuz balık gibiyim havada semâh dönen
Işka uçan pervane bekler mi müsâade
Ki ben de bekleyeyim kimdir bende ben denen
Lügât tatile gitti titriyorken irâde
Kıldan keskin serâbım billurdan daha sade
Ey sevgili kefenim senden başka kimim var
Son vakit geldiğinde sımsıkı sarmalısın
Sakın beni üşütme bir eşin olsun hisar
Aklın zincirlerini ahdinle kırmalısın
Nihavendi şarkıdır Makberî’den yadigâr
Ey sevgili kefenim senden başka kimim var
Makberî – Ahmet Akkoyun…..22/09/2011…04:00….İst