4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
982
Okunma
Son şarkının
Ne güftesiydi nede bestesiydi yitik kentin çocukları
Tutunurdu
Gözlerinde ıslak bir ezgi
Sayıklanmış isimler fişlenirdi denizin gölgesinde
Öyle bir sevdamı olur sabahsız gecelere inat
Kimsenin bilmediği bir ağrı mıydı parmak uçların da
Sökün beni benden
Kaç milyon kere ölüneceksem ölürüm mavi ise
Minik bir kız çocuğuydu işte kızıl saçlarında sardunya kokusu
Çalmıştı korkuları geceden
Parçalanmış umutlar büyürdü çocuk ellerin de
Ne zordu paslanmış çeliğin önünde durmak
Kaçak bir havariydi İbrahim’di
Ne kadar basitti yaşadım derken
Kaçaktı yüreğin uçurumlarda debelleşirken
Bir kırtik sevinç kalırdı ölümle
Dur
Azıcık daha bekle gitme
Ölüm tutunsa da gölgeme yamalı gülüşlerim dudağımda adını çoğaltıyorum
Çalınmış kapıların arkası gardiyan
Suçlar bizimi bekler sökülürken yıldızlar
Üşürdü ay
Pusu kurmuştu ihanetler kendi imliğine asılırken
Yazık
Oysaki
Ne kadar da masumdunuz sarhoşluğunuz yüzünüzden düşerken
Ayıldınız
Gömleklerinize kan sıçrarken
Unuttum kendimi yeniden doğururken anamın sancılı gülüşlerinde
Hep aklıma gelir yeter be oğlum
Vurulmakla yanmak ötesi mavi gibi bir şey
Heyy
Saat kaç
Sesimi duyuyor musun?
Belli ki beni benden başka duyan yok tabut da
Yine mi satıldık
Esrik dudaklara
Mahir ULAŞ
5.0
100% (5)