konuşurdu gök, dökülürdü renkler
susardı cenk, çökerdi mabed
gürültüne tüneseydi sesler
nice diller çevrildi uğruna zenb!
itiraf, tarif isterse bir gün
sen kendini tanıt ey firak
ne çare bulundu
ne bir şifa ağrına
tüm insanlar kör değilse de
bir sana sağır hâlâ...




sen yoksun lâkin
dünya döndükçe sersemliyoruz
adını duydukça daha da, daha
üstün başın ederinden beter
fiyatın ucuz olsa da
neler yaşıyoruz-yaşadık bilsen uğruna
yalan, dolan ucuzluk dökülüyor başımıza
kimin elindeysen onda paha
aldatmasın adına aşinalık
satır aralarının kayıp gölgelerinde yazılısın
bilesin;
doğuda masallardasın
batıda masalarla musalla arası bir yerlerde
yüzünü gören olmasa da
ortak mahlasın her yerde keder!



seni gören yok yaşayanlar arasında
sadece EROS kan grubun var bildiğimiz
güneşe bindiğini sanıyoruz!
görmesek de
bolca mehtabı seyrederiz!
kimine göre pek afilisin
kimine göre pek kısa
kıymetin alâmetisin diyenler de var
lâkin, alâmetin kıyamet bunu hepimiz biliyoruz amma!..



derin suflelerde kazılı adın şimdilerde, promasyon
kim gülerse yüzüne inanma ki; lokasyon
hadi çık ortaya artık
seni gidi tûtî okazyon!
çözüldü şifren nihayet
işte sobeledik seni sonunda!..




AŞK...








ToprağınSesi


.