0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
905
Okunma
tesadüfün köşe başında kalem oynatırken
yaz aşkı cinayetine teğet geçmiş kaldırım taşları
esamesi sızmış zabıt varakasına efkarımın
kayıt düşmüş ilk paragrafına hicranlarımın..
parmak izime sürülen dünün sevdalarıyla
sokak lambasının loş ışığına çatık çilingir sofrası
kınama cezası veriyor hüzün hamalı tasvirlerime..
kadim bir cazibenin müstehzi dili memnu meyveler akabinde
zihnimde gezdiriyorum kırmızı çiçekli zifaf adreslerini
çekiyorum düş arabamı modern algının köhnemiş garajından
mutluluğun resminden çocuk gülüşü düşüyor nostalji gamzelerine
hercümerç zamanının kanatlarına kuş diliyle akıyor kum saati
bıçkınların hafif kekremsi şarap tadında ebet müddet muhabbeti
uyaklar kafa dengine sarınmış pazara kadar mesaide teşrik
çıtır argomun ’eyvallah’ kültürüne bilâ numara uzanıyor esrik
soyunuyor sokak ağızında sır sevdanın karmanyolası
patlıyor ergenliğin mütemmim cüzünde puşt zulası
eli veda temmuzun epriyen şöhretinde sarsılıyor yaz aşkı
bitimsiz katrelerle tarıyor tarumar olmuş zülfünü
kavruk kentler mutlanmış yer/altı sularıyla yıkıyor yüz/ünü
umudun şavkıyla gün erken ağırıyor kırmızı perdelerde
hercai sürgünü eylem otlarından ayıklanıyor dünya bahçesi...
5.0
100% (3)